USD 34,65
EUR 36,61
ALTIN 2.927,39
BIST100 9.640
Yerin 65 metre altında lületaşını anlattılar - Sayfa 3

“Dünyada bilinen lületaşının büyük rezervi burada”
Lületaşı emekçilerinden Şenol Kara, maden ocağı ile ilgili bilgi verdi. Büyük bir maden ocağı olduğunu belirten Kara, “Gezmeye kalksanız 2 saat sürüyor” diye konuştu. Lületaşı maden ocağının 65 metre yeril altında olduğunu belirten Kara, “Burası Beyazaltın Mahallesi'nde bir lületaşı ocağı. Dünyada bilinen lületaşının büyük rezervinin burada oluştuğunu biliyoruz. En kaliteli lületaşının da buradan çıktığını biliyoruz. Lületaşı çok farklı şeylerde kullanılıyor. Ancak genel olarak teşbih, pipo, ağızlık, kolye, küpe yapımında kullanılıyor. Lületaşının çok özelliği var. Lületaşı emici bir maden. Yüzde 90 emici özelliği var. Bu özelliğinden dolayı da tütün ürünlerinde kullanılıyor. Lületaşını oksijen kaynağı kesmiyor. Ateşe dayanıklı oluyor. Suya attığımız zaman, tekrar yumuşuyor. Sabuna benzeyen bir madde. Lületaşını işlemesi de çok kolay. Örneğin oltu taşını işlemesi çok zordur. Lületaşı öyle değil, usta bıçağı dediğimiz bıçaklarla işlemesi çok kolay. Ateşe koyduğunuz zaman kor haline gelir, ancak taşa bir şey olmaz. Daha sonra suya attığınız da lületaşı aynı halini alır” dedi.

Yerin 65 metre altında lületaşını anlattılar - Sayfa 4

“65 metre yerin altında çalışmak kolay değil”
Madenciliğin zor bir iş olduğunu vurgulayan Kara, şöyle devam etti:
“Başka galerilerde var, ama 12 seneden beri biz buradayız. Benim babam, amcam usta. Hem köyümüzde hem de merkezde atölyemiz var. Biz burada ham maddeyi temin ediyoruz. Onlar da orada lületaşı pipo işlemesi yapıyorlar. Şuanda bizim çalıştığımız kuyu, yaklaşık 30 yıllık. Daha önce bu kuyuyu açıyorlar, maden yok sanıp bırakıyorlar. Sonra bizim yaptığımız aramalarda maden olduğu ortaya çıktı. Şuanda biz de jeneratör var. Eskiden kürek sistemiyle çalışıyorlarmış. Karpit tozu ile yanan karpit lambası ile birlikte kürekle çalışılıyormuş. Şimdi öyle değil. Yukarıda bir jeneratörümüz var. Aşağıda elektrikli hiltimiz var. Eskiye göre insan gücü çok kullanılmıyor. Buradan çıkan toprağı önceden insanlar makaralarla çekiyormuş, şimdi vinç sistemi var. İnsan gücüyle bir şey kalmadı, her şey teknolojiye döndü. İleriye doğru daha iyi şeyler olacak. Burası 65 metre derinlikte ileri ağızlık 80 metre. 80 metreden sonra sağa ve sola ağızlığımız var. Kömür ocakları gibi, galeri şeklinde sokuluyoruz. Toplam yaklaşık 400 metre. 2-3 kuyu birbirine aşağıdan delik. Fay hatları ile de aşağıdan gidimi var.”

Yerin 65 metre altında lületaşını anlattılar - Sayfa 5

“Ustalık bunu gerektiriyor!”
45 yıldır lületaşı madenciliği yapan Süleyman Özsak, madenden çıkan lületaşları ile ilgili bilgi verdi. Yazları çiftçilik yapan Özsak, kış aylarında ise lületaşı madeninde çalışıyor. Özsak, taşın yapısının takip edilmesi gerektiğini söyledi. Özsak, konuşmasına şu sözlerle devam etti:
"Dikey olarak ineriz. Damarı bulduğumuz zaman da sağa sola gideriz. Duvarlara baktığınızda, yukarıya kadar harici duvar. Doğal sütunlar. Burada ağaç falan yok. Diğer madencilik sistemlerinde hafriyat derler, ağaç dikerler. Biz zeminin sağlamlığına bakarız. Kazarken de zeminin sağlam olup olmadığını biliriz. Ustalık bunu gerektiriyor. Az ileriye gittiğiniz de fay kırıkları var, onları takip ederiz, örneğin. Damar, aşağı atar, yukarı çeker. O damarı takip etmek gerek.”