Alınan örnekler laboratuvar ortamında analiz edildi. Proje sonunda, 72 tür ve 18 cins fungus (mantar) tespit edildi. Bu mantarların büyük kısmının hem insanlara hem de hayvanlara bulaşabilen ve hastalık oluşturabilen türler olduğu belirlendi.
Dr. Gülay Giray, hava ve suyun canlıların yaşamını sürdürebilmesi için en önemli faktörler olduğunu vurguladı. Havanın, hem yaşam için gerekli maddeleri hem de zararlı mikroorganizmaları içerdiğini belirten Dr. Giray, bu mikroorganizmaların "biyoaerosol" olarak adlandırıldığını söyledi.
"Biyoaerosoller, havalandırma sistemleri, kapılar ve pencereler gibi çeşitli yollarla iç ortamlara taşınabilir ve ahırlarda bulunan hayvanlar ve çalışanlar için ciddi enfeksiyon riski oluşturabilir" ifade eden Giray, havadaki mikroorganizmaların çeşitleri ve yoğunluğuna bağlı olarak, hayvanlar ve çalışanlarda çeşitli hastalıkların ortaya çıkabileceğini anlattı.
Ahırlarda temiz hava girişinin sağlanması gerektiğini vurgulayan Dr. Giray, mikrobiyal kontaminantların büyük kısmının bakteriler ve funguslardan oluştuğunu belirtti. Özellikle küf ve mayaların, nemli ortamlarda hızla çoğalabileceğine dikkat çekti. Fungal etmenlerin hem hayvan sağlığı hem de insanların solunum ve bağışıklık sistemleri üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini belirten Giray, şunları kaydetti: