Şuan üzgünüm. Burada sıkıntı var. Burada olması gerekenden az insan var. Bu nedenle bu şekilde tepki koyulmaz. Bu şekilde ses duyurulmaz. Araklı’daki 52 bin nüfusun çığlığı duyulmalıydı. Taşönü halkından ve Araklı halkından özür diliyoruz. Böyle bir koku ile yaşamaya mecbur bıraktığımızdan dolayı özür diliyoruz.
Geldiğimden beri bu konuyla dertlerden kişilerden bir tanesiyim. Bizimde yapacaklarımız bir yere kadar. Hiçbir yasal sonuç alınamamış. Belediye olarak yapılması gereken yasal şeylerin hepsi yapılmış.
Kalan kısım bunu siyasi büyüklerimize iyi anlatmak. Ben isterim siyasi büyüklerimiz gelsinler bu kokuyu alsınlar. Burada maskesiz durmak imkansız. Burada 1 saat kalan insanın kimyası bozulur. Bu kabul edilebilir bir koku değil” şeklinde konuştu.
“24 saat burada yaşayan insanların halini düşünemiyorum”
“Bıçak kemiğe dayanmıştır” diyen Çebi, “Müteahhit firma ile bu sabah görüştüm. Yapılan çalışmaların olumlu gittiğini, 3 firmayla görüşüldüğünü kısa bir zaman istediklerini, özellikle bir firmanın anlaşma konusunda çok yakın olduğunu söylediler. O nedenle tekrar sesleniyoruz. Evra Yönetim Kurulu üyeleri bu konunun tahammül edilecek tarafı kalmamıştır. Bıçak kemiğe dayanmıştır. İnsanların kimyası bozulmuştur. İnsanlar sağlıklı düşünme kabiliyetini kaybetmiştir. Bu konu sabah akşam gündemimizden çıkmasın. 27 Kasım’da katı atık birliğinden ikinci bir toplantı var. İnşallah oradan müjdeli bir haber bekliyoruz. Ben buraya geleli 15 dakika oldu kimyam değişti. Sinir sistemin allak bullak olmaya başladı. 24 saat burada yaşayan insanların halini düşünemiyorum. Yetkililer gelsinler burada 2 gün yaşasınlar. Kimyalarının ne hale geldiklerini görecekler. Buradaki halkı daha iyi anlarlar. Bu ilk ses duyurma eylemimiz olacak. İnşallah bundan sonra siyasilerle daha sık görüşeceğiz” ifadelerini kullandı.