Gökhan Karadeniz, 4 katlı binanın 3 katını hayvanları ve yemleri için düzenledi. İlk katı besilik hayvanlar için, ikinci katı sağımlık hayvanlar ve buzağılar için, üçüncü katı ise ot ve saman deposu olarak kullanacak şekilde tasarladı.
Dördüncü kat ise Karadeniz'in evi olarak planlandı, ancak henüz faaliyete tam geçmedi. Karadeniz, "Bölgemizin zorlu coğrafyasında böyle bir çözüm bulduk. Arazi dardı, iki tarafı yoldu ve küçüktü. Büyük, geniş, yani boylamasına inşa yapamıyorduk. Biz de bu işte kararlı olduğumuz için aklımıza bu fikir geldi ve yaptık" dedi.
Binanın inşasına ilk başladığında çevreden eleştiri aldığını belirten Gökhan Karadeniz, bu eleştirilere aldırmadan projesini tamamladı. Çevredeki insanlar başlangıçta ne yapıldığını anlamakta zorlandı ve "Okul mu, kamu binası mı, düğün salonu mu yapıyorsun?" gibi sorularla karşılaştı. Karadeniz, "Biz sadece işimizi geliştirmek istedik ancak araziye takıldık, bu yüzden böyle bir çözüm bulduk. Daha geniş ve düzgün alanlarımız olsaydı daha farklı işler de yapabilirdik" ifadelerini kullandı.
Gökhan Karadeniz, katlı mandıraların Karadeniz Bölgesi'ndeki arazi sıkıntılarına çözüm olabileceğini savunuyor. "Aynı sistemi herkes yapabilir. Katlı mandıralar Karadeniz'in geleceğini kurtarabilir. Çünkü arazi sıkıntıları olduğu için küçük yerleri de değerlendirebiliriz" diyen Karadeniz, devlet desteği ile bölgesel projelerde daha iyi sonuçlar elde edilebileceğine inanıyor.