Erdem, modernleşmenin ekonomik ve toplumsal bir dönüşüm süreci olduğunu belirterek, “Modernleşme dediğimiz şey, aslında bir ekonomik dönüşüm sürecidir. Yani toplumsal yapının, ekonomik temellerin değişmesiyle birlikte şekillenen bir süreçten bahsediyoruz. Batılılaşma ise daha çok kültürel bir değişimdir. Bu noktada modernleşme ve batılılaşma birbirine karıştırılıyor, oysa bu iki kavram aynı şey değildir” ifadelerini kullandı.
Batılılaşma ve Modernleşme Farkı
Modernleşmenin temel unsurlarına değinen Erdem, modern devlet kavramını açıklayarak, “Modernleşmeyi teknik veya ekonomik bir dönüşümden ibaret görmemek lazım. Modernleşme aynı zamanda bir organizasyon, bir iletişim sistemidir. Mesela modern devlet dediğimiz şey, parasal
vergilerin toplandığı, iletişim ve ulaşım altyapısının gelişmiş olduğu, standardizasyonun sağlandığı bir yapıdır. Oysa modern dönem öncesi toplumlarda bu yoktu. İşte bu, modernleşme ile modern öncesi toplumlar arasındaki temel farktır” dedi.
Ayrıca, modernleşmenin batılılaşma ile karıştırılmaması gerektiğini vurgulayan Erdem, “Batılılaşma modernleşme için bir ön koşul değildir. Her toplum, kendi tarihsel ve coğrafi bağlamında modernleşme süreçlerini farklı şekillerde yaşayabilir. Önemli olan, bu kavramları doğru anlamak ve birbirine karıştırmamaktır” şeklinde konuştu.