SİZDE GECE UYANIP YEMEK YER MİSİNİZ?

Gün boyunca iştahsız ve olabildiği kadar az yiyor, gece eve geldiğiniz zaman gündüz yediklerinizden çok daha fazla yemeye başlıyor, geceleri uykunuzdan kalkıp kendinizi mutfakta buluyorsanız, ‘‘Gece Yeme Sendromu ’’ ile karşı karşıyasınız demektir. Bu durum bir günde yenen gıdaların en azından %25-50’sini akşam yemeği ile ertesi sabah arasında geçen sürede yenmesi durumudur. Yapılan çalışmalar, gece yemek yeme sendromu ile karşı karşıya kalanların gün içerisinde çok yoğun ve stresli olduklarını gösteriyor. Stres ile beraber artan kortizol hormonu açlık ataklarınızı tetikler. Bu ataklarla baş etmenin ilk kuralı stres yönetimini başarmaktır. Kendi kendinize yönetemiyorsanız bir psikologdan destek almanız gerekir.

Bu kişilerde sabah kahvaltı yapma isteği veya iştah yoktur. Diğer önemli bir özellik ise uykuya dalmakta zorluk çekmeleridir. Bu kişiler gece uykudan uyanır ve buzdolabına koşarak kontrolsüz bir şekilde aşırı yemek yerler.

Gece yeme sendromu olan kişilerde stres hormonu dediğimiz kortizol hormonu ve beyinden salgılanan CRH hormonu salgılanmasında ve strese verdikleri cevapta anormallik vardır.

Şişmanların %1,3-30,1’inde tıkanırcasına yemek yeme durumu vardır. İlginç olanı tıkanırcasına yeme sıklığının şişmanlığın derecesinin arttıkça artmasıdır.

Gece yeme sendromunun ‘Kaçamaklardan ’ şöyle ayrıldığını görüyoruz:
-Haftada en az üç gece uykudan uyanıp yemek yemek.
-Akşam yemeğinden sonra oldukça fazla besin tüketmek.
-Yemek yemeden tekrar uykuya dalamamak.
-Sabahları kahvaltı etmemek ve gün içerisinde hiçe yakın/ az besin tüketmek.
-Uykusuzluk ve başka uyku problemleri yaşamak.
-Kilo almak ya da kilo verememek.
-Gece yeme epizodları sonrasında suçluluk, öfke, utanç gibi duygular hissetmek.

Yemek yeme olayının başlamasını neler etkiliyor? Bunu kontrol imkânımız var mıdır?

İnsanlar açlık hissi duymadan da yemek yemektedirler. Aslında yemeye başlamamız daha çok öğrenilmiş bir olaydır. Yemeğin sonlandırılması ise hormonlarla sağlanmaktadır. Yemek yedikten sonra midenin şişerek gerilmesi ve bağırsaklardan salgılanan hormonlar doygunluk hissi yaratarak yemeği sonlandırırlar. Alınan gıdanın içeriği de tokluk hissinde etkili olur. Proteinler daha fazla tokluk hissi verirken, yağlar fazla doygunluk sağlamaz. Tam tersine, yemeğin yağlı olması, yemeğin lezzetini arttırarak daha fazla yemek yenmesine yol açar. Posalı gıdalar da kişileri daha fazla tok tutar.

-Güne kahvaltı ile başlamak, gün boyu dengeli bir beslenme sürdürebilmek için anahtar nitelindedir. Kahvaltı, diğer öğünleri düzenlemenize ve onlara sadık kalabilmenize yardımcı olmaktadır.
-Gün boyu dengeli beslenebilmek, akşam ve gece yemek yeme ihtiyacını miktarını azaltacaktır.
-Alkol tüketimini düzenlemek ve azaltmak, alkolün sebep olduğu gece uyanmalarını azaltacağı için, gece yeme epizodlarını da önleyebilir.
-Stres kaynakları ve yeme davranışı arasında ilişkileri bulmak hem ihtiyaçları anlamak hem de sıkıntı yaratan durum ve davranışları değiştirebilmek bakımından oldukça önemli. Stresten uzak durmak mümkün değilse de stresi tanımak, önleyebilmek ve yönetmek mümkün. Stresle baş etme yöntemlerinizi gözden geçirip geliştirmeyi deneyin. Gün içinde stresle baş edebilmek, gece yemek yemeye başvurma eğiliminizi azaltabilir.