Taraflar arasında ortak yaşamın zedelendiği hususunda kanaat getiren hakimlerimiz evlilik birliğinin oluşmadığı ya da bozulduğu gerekçesi ile boşanmaya hükmedebiliyor. Eşlerden birinin sık iş değiştirmesi, aile yapısına katkıda bulunmaması, evde vakit geçirmemesi, eşle sosyal yaşamda var olmaması gerekçelerini doğurduğundan dolayı farklı işlerde çalışan ya da çalışma saati düzensiz olan, sürekli iş değiştiren kişinin ortak evlilik birliğine katılmadığı, evlilikten doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği kanaatiyle boşanma sebebini oluşturduğu son Yargıtay kararıyla gündeme gelen bir husus olmuştur.
Hani bu durumdaki son güncellemeler nasıl olur? Evlilik birliğindeki sık iş değiştirmenin etkisi ne derecede olur? Açıkçası toplumda hala kafa karışıklığı oluştursa da biz burada şunu kriter olarak tutmaktayız. Eğer sık iş değiştiren diğer eş, değiştirdiği iş sebebiyle evlilik yükümlülüklerini yerine getiremiyorsa bu bir boşanma sebebidir. Diğer taraf bu boşanma sebebine dayandığında sık iş değiştiren eş evlilikte kusurlu sayılmaktadır” dedi.
Davalarda iş değiştirmede toplumsal etkinin olup olmadığının da değerlendirildiğini söyleyen Türe, “Burada hakim somut olayı değerlendirirken, iş değiştirmenin kişinin keyfiyetinden çalışmama isteğinden ya da toplumsal şartların etkisinin olup olmadığını ayrıca değerlendiriyor. Aslında her olay kendi subjektif değerlendirmesini doğuruyor. Toplumdaki ekonomik durumlardan dolayı kişi sürekli işten ayrılıyorsa ve bu işten ayrılması zorunluluğa dayanıyorsa artık evlilik birliğini kendi kusurundan kaynaklı olmayan bir sebepten dolayı yerine getiremiyordur.
Fakat kişi çalışmama isteksizliği olan biriyse, kendi hayat düzeninden ve standartlarından kaynaklı olarak iş değiştiriyorsa zaten kusur olarak yönelttiğimiz nokta tam olarak bu nokta olup boşanma davalarında kusur olarak aksettiğimiz durumda tam olarak budur. Zorunlu sebeplerin dışında kişinin iş değiştirmesi ve bu sebeple evlilik yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi olarak değerlendirebiliriz” ifadelerini kullandı.