Sakaryalı genç otostopla dünyayı geziyor
Otostopla dünyayı turlayan 29 yaşındaki Sakaryalı Ensar Sevindik, sponsorunun insanlar olduğunu belirtti. Yolculuklarında yaşadığı anıları, tanıştığı insanların hayat hikâyelerini ve verdiği küçük kararın nasıl büyüdüğünü editörlerimiz Duygu Alaz ve Hilal Beyaz'a anlattı.
Dünyayı gezmeye nasıl karar verdiğini anlatan Sevindik, “19 Aralık 1992 doğumlu Sakaryalı bir gezginim. Avrupa’da mimarlık okuyacaktım o sene babam rahmetli olunca o hayalimi gerçekleştiremedim. Daha sonra Sakarya Üniversitesi’nde Fizik bölümünü okudum. 3 ay sonra bilim insanı olayım dedim. 3 ay sonra fark ettim ki ben bilim adamı olmak istemiyorum. Bilim kurgucu olmak istiyormuşum. Sonra tekrar sınava girdim. Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi’nde Bilgisayar Mühendisliği kazandım. Kıbrıs’ta 2 buçuk sene kaldım. Oradayken idolüm olan macera düşkünü yazarlar vardı. Vaktimin çoğunu derste değil de kütüphanede geçirdim. Büyük insanların anılarını okudukça kendi hikayelerimi yazmak istediğimi fark ettim. Bunun en kolay yöntemi de yollara düşmekti” ifadelerini kullandı.
"Karşılaştığım insanlara güvendim”
“16-17 yaşlarında Zonguldak’ta yaşarken otostop çekiyorduk. Arkadaşımla okula giderken otobüs kartlarımızı kırıp otostop çekmeye başladık. İlk defa o zaman otostop çekmeye başladım. Bundan sonra bir yerden bir yere ücretsiz gidebildiğimizi fark ettik. Daha sonra otostop çekmeye devam ettik. Yaz gelince rotayı büyüttük çevre şehirlere giderken otostop çekmeye başladık. Harita büyüdükçe ve tecrübe kazanmaya başladıkça Kıbrıs’ta da dil öğrenince dedim artık dil biliyorum. Türkiye ile sınırlı kalmak istemedim. O yaz otostopla Japonya’ya gitmeye karar verdim. O zamanlar Rusya’ya vize yoktu. Gürcistan, Azerbaycan, Dağıstan, Kazakistan, Moğolistan’dan Japonya’ya kadar gidebiliyorduk. Yola çıktığımda cebimde para bile yoktu. Karşılaştığım insanlara güvendim.”
“En sevdiğim ülke Hong Kong”
En sevdiği ülkenin nere olduğu sorusuna, “En sevdiğim ülke Hong Kong oldu. Çünkü çok gelişmiş bir ülke. Ben sanayiyi gelişmeyi seviyorum. Hong Kong’da da bunu çok net görüyorsunuz. Koca ülkeyi Win.rar gibi sıkıştırmışlar çok güzel bir şekilde. Tayvanı’da çok seviyorum. Orada hoşuma giden şuydu hayat standartları yüksek ve herkesin standartı yüksek. İnsanlar arasında bir uçurum yoktu. Kore’yi de çok sevdiğimi söyleyebilirim. Gençler için tam eğlence ülkesi” cevabını verdi.
“Hindistan’a gitmesem de olurdu diyebilirim”
İki tür insan var orada. Biri Cennet Hindistan diyor, biri de benim gibi Hindistan’dan nefret eden insanlar. Şu an hala diyorum. Çok büyük paralar dahi verseler bir daha Hindistan’a gitmem. Çünkü sokakta açlıktan ölmüş insanlar gördüm. Biraz da pis bir ülke. Hindistan’da en teknolojik şeyin ampül olduğu ülkelere gittim. Hiçbir şeyleri yok. Çok eğlendim ama o gördüğüm şeyler beni çok etkiledi. Birgün akşam eğlenip eve dönerken ışıklarda durduk. Yerde bir tane adam çok rahatsız bir pozisyonda yatıyodu. Hindistan’da evsiz görmeye alışmıştım. Arabayı süren abiye bu ne dedim. Normalde kapalı dükkanların önünde ya da parklarda yatıyorlar bu neden burda yatıyo dedim. O da ölmüştür o ya alırlar onu dedi. Sonra bana anlattı belediye çalışanları sokakta ölen insanları toplayıp yakıp küllerini bir yere atıyorlarmış. Böyle bir ülkeyi nasıl sevebilirim ki ?Bence Türkiye’de aç kimse yok. Açım diyen yalan söylüyordur.