Geyve'de 1,5 milyonluk dolandırıcılık

Geyve Sekiharman Mahallesi ile diğer mahallerden yaklaşık 4 yıldan bu yana meyve alan B.Ö adlı tüccarın bu sene Mayıs ayında ürün alamaya başladığını paralarını ödediğini belirtiler. Ancak Ağustos’un ilk haftasından Ekim ayına kadar üzümleri vermelerine rağmen paralarını alamadıklarını, hiçbir şekilde de tüccara ulaşamadıklarını belirterek jandarmaya dolandırıldıkları iddiası ile suç duyurusunda bulundular.

Özel “ Bir buçuk milyon alacağımız var tüccar ortada yok “

Ümit Özel, yaklaşık 4 yıldan bu yana B.Ö adlı tüccara ürünlerini verdiklerini ve sorun yaşamadıklarını ifade ederek, “ Bu sende mayıs ayından itibaren ürünlerimizi verdik ve paralarımızı aldık. Ama Ağustos ayından bu yana yani Ekim ayına kadar verdiğimiz üzümlerin parasını alamadık ve tüccara hiçbir şekilde ulaşamıyoruz. Verdiğimiz üzümler Ankara’da satıldı o gün ki fiyatlardan fiyat verildi ve tuttuğumuz defterler yazıldı. Geçtiğimiz Pazar günü yüklediğimiz son arabadan sonra ortadan kayboldu. Sadece bize değil Geyveli esnafa da borcu var. Sekiharman Mahallesi olarak bizim tüccardan 1 buçuk milyon civarında alacağımız var. Geyve’nin diğer köylerinden ve Osmaneli’den de parasını alamayanlar var bu rakam 2 milyon lirayı aşkın. Biz çok mağdur durumda kaldık “ dedi.

“Nitelikli dolandırıcılık suçundan şikayette bulunduk”

Üzüm üreticisi Ümit Özel, mahalleli olarak tüccar B.Ö hakkında gerekli işlemlere başladıklarını ifade ederek “ Tüccar hakkında Jandarma’ya “ Nitelikli dolandırıcılık suçundan şikayette bulunduk. Bizim canımız yandı başkasının canının yanmasını istemiyoruz. Pazarlama konusunda biz çok yetersiz kalıyoruz. Tarım Orman Bakanlığından destek bekliyoruz. Kaliteli ürün yetiştiriyoruz ama pazarlamasını yapamıyoruz. Biz bu sıkıntıları aşamadığımız için dolandırılıyoruz. Zaten maliyetlerin yüksek olması nedeni ile para kazanamıyoruz. Birde böyle dolandırılınca tamamen yıkılacak hale geldik “ dedi.

“Paramızı alamazsak, tarlamızı, traktörümüzü satacağız borcumuz var”

Özel, bazı tüccarların 3-5 sene belirli bir güven ortamı sağladığını ifade ederek “ İnsan inanıyor güvenmiyor, sonunda insanları dolandırıp gidiyorlar. Bu konuda gerekli denetimlerin güven ortamının sağlanması lazım. Yetiştirdiğimiz ürünlerin parasını alamıyoruz. Paramızın geleceğinden umudumuz kalmadı başkalarının canı yanmasın. Parayı alamazsak tarlamızı, traktörümüzü satacağız, borcumuz var sonuçta ödeme yapacağımız yerler var. Biz tüccar gibi kaçamayız.Bizim toprağımız belli yerimiz belli yurdumuz belli. “ dedi.

Duygu ALAZ