Sakarya o günleri unutmuyor
Ülke tarihindeki en büyük depremlerden biri olan 17 Ağustos 1999 depremiyle birlikte yaşanan afetin etkisi Türkiye’nin birçok yerinden hissedilirken, milyonlarca vatandaşımız da bu durumdan olumsuz etkilenmiş ve birçok kayıp vermişti. Haber Fokus olarak depremi yaşayan vatandaşlara o günleri sorduk.
HABER FOKUS / ÖZGÜR CEYLAN
Merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesi olan ve o dönem "asrın felaketi" olarak tanımlanan 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde 25 yıl geride kalırken acısı hala ilk günkü tazeliğini koruyor.
İşte o günleri hala dün gibi yaşayan Sakaryalıların yaşadıkları…
“İZMİT CADDESİ’NDE YIKIM ÇOK BÜYÜKTÜ”
Depreme askere gitmeden 3 gün önce yakalandığını söyleyen 39 yaşındaki Hakan Yağmur, “O gün çok değişik bir gündü. Askere gidecektim. 3 günüm vardı. Annem bana sütlaç yapmak için o gece ayaktaydı. Ben çekyata uzanmışım uyumuşum. Saat gece yarısı 3’ü geçiyordu. Bir anda sallanmaya başladık. Ve yattığım çekyattan yere düştüm. Şaşırdım ve o şaşkınlıkla toparlanıp bağırmaya başladım. İlk önce kendim evden çıktım. Dışarı çıktığımda sallantı hala devam ediyordu. Biz Serdivan tepede olduğumuz için çok fazla yıkım olmadı. Sabah olduğunda aşağı indik ve her yer yerle birdi. Özellikle İzmit Caddesi’nde yıkım çok büyük boyuttaydı. Oraları görünce şok oldum. Daha sonra eski belediyenin olduğu yere gittik. Orada da durum aynıydı. Belediye binası yıkılmış, yollar kapanmıştı. Erenler tarafına geçip orada bulunan otele gittik oraların da yıkıldığını ve tatil için gelen gurbetçi arkadaşlarımızın hayatlarını kaybettiklerini gördük.
“YARDIM ÇABUK ULAŞTI”
Deprem sonrasında yardım hemen geldi. Bizim evimizin olduğu bölgede yıkım olmadığı halde bize bile yardım ulaştı. Tabi ki ilk önce yıkımın daha büyük olduğu yerlere geldi.
“HİÇBİR DERS ALMADIK”
İnsanların yaşanan 99 depremi sonrası hiçbir ders almadığını düşünüyorum. Binaları yaparken kaçak katlar çıkanların olduğunu görüyoruz.” Dedi.
“BİRÇOK YAKINIMIZI KAYBETTİK”
Depreme köyde yakalandığını ifade eden 35 yaşındaki Aykut Duymuş, “O dönemler çok kötü dönemlerdi. Merkezde ve Serdivan’da birçok yer yıkıldı. Biz depreme köyde yakalandık. Köyde çok fazla yıkım olmadı. Buradaki binaların çoğu yerle bir olmuştu. Köyden şehre geldiğimizde komşularımızın binalarının yıkıldığını ve yıkımın altında kaldıklarını ve vefat ettiklerini gördük.
“YETERLİ DEĞİLDİ”
Deprem sonrası gelen yardım bence yeteri kadar hızlı değildi. Okul bahçesinde kendi kurduğumuz çadırlarda yaşadık bir süre. Deprem yardımları çadırlara geliyordu ama çok yeterli değildi.” İfadelerini kullandı.
“DEPREME DAYANIKLILIK TESTLERİ ARTTIRILMALI”
Çok büyük bir yıkım yaşadıklarını ifade eden Fatma Kısa ise, “Tabi ki o günleri hatırlıyorum, gerçekten büyük bir yıkımdı. Sokaklar bile parçalanmıştı, evler yerle bir olmuştu. İnşallah bir daha o günleri yaşamayız. O zamanlarda hayatını kaybeden insanların ailelerine başsağlığı diliyorum.
“YOLLAR KAPALI OLSA DA TÜM ENKAZ KALDIRILDI”
Depremden sonra yapılan yardımlar maalesef yolların durumundan dolayı ve çoğu kurumun yıkılmasından dolayı zor geldi. Zor olsa da neredeyse tüm binaların enkazlarını kaldırabildiler. İnsanlara yardımcı olabildiler ve ekstradan insanlara yiyecek yardımı sağlık yardımı da yapıldı. Bence Sakarya yönetimi iyi idare etti.
“O DÖNEMLERE GÖRE YARDIM DAHA HIZLI ULAŞACAKTIR”
Bu konuda çıkarabileceğimiz en büyük ders yapılan yeni inşaatlarda ve yapılarda daha kaliteli ürünlerin kullanılması ve iç mimari olarak daha kaliteli, profesyonel işçilikle binaların yapılması ve depreme dayanıklılık testlerinin arttırılması bence ders olarak alınabilecek konular arasında yer alır. O büyüklükteki bir deprem şu an olsa bence o kadar ağır olmaz. Fakat yine çok can kaybı yaşanabilir ama o döneme nazaran daha hızlı yardım gelebileceğini düşünüyorum.” Şeklinde konuştu.