USD 34,43
EUR 36,29
ALTIN 2.837,00
BIST100 9.390
Osmanlı Döneminin "Gözde Parlak Fabrikası"  İçler Acısı Bir Harabeye Dönüştü! - Sayfa 4

Araştırmacı-yazar Emin Öztürk, yapının tarihi hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Sultan II. Mahmud döneminde fes kullanımının yaygınlaşarak Tunus, Fransa ve Avusturya'dan ithal edildiğini aktaran Öztürk, "Yıllık ithalat miktarı yarım milyonu geçince devlet özellikle ordunun ihtiyacı olan feslerin yurt içinde üretilmesi için harekete geçti. 1831 yılında Sultan II. Mahmud, Mimarbaşı Altunizade İsmail Zühtü Paşa'yı bu iş için görevlendirdi. Altunizade, Tunus'tan 23 fes ustası, Bursa'dan ise yetenekli 15 kalfa getirerek İstanbul'da Feshane'yi kurdu ve fes üretimine başlandı" dedi.

Osmanlı Döneminin "Gözde Parlak Fabrikası"  İçler Acısı Bir Harabeye Dönüştü! - Sayfa 5

Fes üretiminde en önemli aşamalardan birinin, yünlü kumaşın dayanıklılığını artırmak amacıyla yapılan dinkleme işlemi olduğunu söyleyen Öztürk, "Kumaş, sıcak su ve sabunla dövülerek sıklaştırılıyordu. Bu işlem daha önce ayakta çiğnenerek yapılırken, sonrasında su değirmenlerinde gerçekleştirilmeye başlandı" diye konuştu.

Osmanlı Döneminin "Gözde Parlak Fabrikası"  İçler Acısı Bir Harabeye Dönüştü! - Sayfa 6

"Sular İncelenerek Kuruldu"
Emin Öztürk, Feshane'de çalışan ustaların talebi üzerine Dinkhane'nin kurulduğunu anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
Tunuslu ustalar, Feshane'de üretilen feslerin rengini bir türlü tutturamayınca İstanbul'un suyunun bu iş için uygun olmadığı kanaatine vardılar. Bunun üzerine ustalar İzmit'e gönderildi ve buradaki tüm sular incelendi. İncelemeler neticesinde Yuvacık Barajı'na su sağlayan Kirazdere'nin suyunun bu iş için çok uygun olduğu tespit edildi. Daha sonra bu Kirazdere'nin yanına ahşap köprü kurularak dinkleme işlemi başladı. Fakat sık yaşanan taşkınlar bu köprüyü kullanılamaz hale getirince 1832 yılının ilkbaharında burada kalıcı bir dinkhane kurulmasına karar verildi.

Osmanlı Döneminin "Gözde Parlak Fabrikası"  İçler Acısı Bir Harabeye Dönüştü! - Sayfa 7

Dinkhanenin yapımında kullanılan malzemelerin özenle seçildiğine dikkat çeken Emin Öztürk, "Yapı için gerekli keresteler Samanlı Dağları'ndan, taşlar ise İzmit yakınındaki eski bir saraydan temin edildi" şeklinde konuştu.