USD 34,43
EUR 36,29
ALTIN 2.837,00
BIST100 9.390

Osmanlı Döneminin "Gözde Parlak Fabrikası" İçler Acısı Bir Harabeye Dönüştü!

Osmanlı'nın gözde fabrikalarından biriydi, şimdilerde içler acısı halde - Sanayi merkezinden harabeye.. İşte o görseller..

12 Kasım 2024 | 12:03
Son Güncelleme:
Osmanlı Döneminin "Gözde Parlak Fabrikası"  İçler Acısı Bir Harabeye Dönüştü! - Sayfa 1

 Kocaeli'nde 1832 yılında feslerin dayanıklılığını artırmak amacıyla kurulan Dinkhane, bir dönem Osmanlı'nın gözde sanayi merkezlerinden biriyken, günümüzde harabe hali ve ürkütücü görüntüsüyle dikkat çekiyor.

Osmanlı Döneminin "Gözde Parlak Fabrikası"  İçler Acısı Bir Harabeye Dönüştü! - Sayfa 2

Başiskele'de bulunan Dinkhane 1832'de, İstanbul'daki Feshane'de üretilen feslerin dayanıklılığını artırmak amacıyla kuruldu. Osmanlı padişahı Sultan II. Mahmud'un emriyle kurulan bu fabrikada, İstanbul'dan gemiler aracılığıyla getirilen fesler sıcak su ve sabun kullanılarak dinklenmeye başlandı. Günde ortalama 500 fesin işlendiği Dinkhane, zamanla İzmit Çuha Fabrikası'ndan gelen kumaşların dinkleme işlemlerini de üstlendi. Böylece Dinkhane, Osmanlı'nın sanayileşme sürecinde önemli bir merkez haline geldi.

Osmanlı Döneminin "Gözde Parlak Fabrikası"  İçler Acısı Bir Harabeye Dönüştü! - Sayfa 3

Turizme Kazandırılacağı Günü Bekliyor
Uzun yıllar feslerin dayanıklılığını artırmak için kullanılan dinkleme işlemine ev sahipliği yapan yapının içi, günümüzde adeta harabeye döndü. Fes dinkleme işleminde kullanılan malzemeler kırılarak kullanılamaz hale gelirken, yapılar ise zamanla çürüdü; çevresi ise otlarla kaplandı. Eskiden hareketli bir sanayi merkezi olan Dinkhane, bugün sessizliğe bürünmüş bir harabe olarak duruyor.

Osmanlı Döneminin "Gözde Parlak Fabrikası"  İçler Acısı Bir Harabeye Dönüştü! - Sayfa 4

Araştırmacı-yazar Emin Öztürk, yapının tarihi hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Sultan II. Mahmud döneminde fes kullanımının yaygınlaşarak Tunus, Fransa ve Avusturya'dan ithal edildiğini aktaran Öztürk, "Yıllık ithalat miktarı yarım milyonu geçince devlet özellikle ordunun ihtiyacı olan feslerin yurt içinde üretilmesi için harekete geçti. 1831 yılında Sultan II. Mahmud, Mimarbaşı Altunizade İsmail Zühtü Paşa'yı bu iş için görevlendirdi. Altunizade, Tunus'tan 23 fes ustası, Bursa'dan ise yetenekli 15 kalfa getirerek İstanbul'da Feshane'yi kurdu ve fes üretimine başlandı" dedi.