USD 34,31
EUR 37,19
ALTIN 3.018,55
BIST100 8.885

Oğlunu PKK'dan kurtaran anne: Gururla, şerefle kınasını yakıp askere yolcu edeceğim

 DİYARBAKIR'da terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocukları için HDP il binası önünde oturma eylemi başlatan annelerden Ayşegül Biçer, kanser hastası olmasına rağmen verdiği mücadele ile oğlunu PKK'nın elinden kurtarmayı başardı.

Oğlunu PKK'dan kurtaran anne: Gururla, şerefle kınasını yakıp askere yolcu edeceğim
01 Kasım 2021 | 12:30
Son Güncelleme:

3 ay önce oğluna kavuşan anne Biçer, oğlunu askere gönderme hazırlıkları yaptığını belirterek, “Allah izin verirse kına şarkısıyla, asker şarkısıyla çocuğumun eline kınasını yakacağım. O gururla, şerefle yolcu edeceğim.

Vatanına, toprağına nöbete göndereceğimdedi.

Diyarbakır'da Ayşegül ve Rauf Biçer çifti, terör örgütü PKK tarafından 4 yıl önce 16 yaşındayken kaçırılan oğlu Mustafa için 3 Eylül 2019'da HDP il binası önündeki evlat nöbetine katıldı. Biçer çiftinin eylemi sürerken, oğulları Mustafa, terör örgütü PKK'nın barınma alanlarından kaçarak güvenlik güçlerine teslim oldu. Biçer ailesi çocuklarıyla buluştu. Anne Ayşegül Biçer, oğlunu askere göndermenin tarifi olmadığını belirterek, “Şu an benim için en mutlu gün evladımı asker etmek. Vatanına, milletine, bayrağına hayırlı bir evlat yetiştirmek. Benim ilk günden beri hayalimdi. Lanet olası terör örgütü çocuğumu benden kopararak aldı. Ben de ant içmiştim. PKK’dan söke söke alacağım evladımı demiştim. Aldım ve şimdi de asker edeceğim Allah izin verirse. Devletimiz daim var olsun. Devletimizin gücü kuvveti daim olsun. O gururla, şerefle çocuğumu yolcu edeceğim. Vatanına, toprağına nöbete göndereceğim. Bütün evlatlar, buradan çağrı yapıyoruz. Gelin dağdan inin vatanınıza, bayrağınıza nöbet tutun. Amerika’ya, İsrail’e uşaklık yapmayın. Bakın ben çok gururluyum. Çünkü evladımı hem dağdan indirdim hem asker etmek çok büyük bir gurur benim için” dedi.

‘ÇOCUKLARIMIZI PKK’YA KURBAN VERMEYELİM’

Devletin sahip çıkmasıyla evlatlarını teker teker dağdan indirdiklerini kaydeden Biçer, şunları söyledi: “Buradan da diyorum ki; anneler isterse evlatlarını kazanabilir. Tüm anne ve babalara çağrımdır. Gelin birleşelim evlatlarınızı dağdan indirelim. Benim mücadelem bitmedi. Sonuna kadar, anneler evlatlarına kavuşuncaya kadar. Çünkü o çadırın altında sadece evlat nöbeti değil. Vatanına, bayrağına, birlik beraberliğine sahip çıkma günüdür. Gelin hepimiz birleşelim evlatlarınızı indirelim dağdan. Yeter artık çocuklarımızı PKK’ya kurban vermeyelim. Çocuklarımızın bir ölümü varsa vatanı, toprağı için olsun. Terör örgütüne uşaklık yaparak değil. Amerika, İsrail’e uşaklık yaparak değil. Rabbim tüm anne ve babalara nasip etsin. Anneler, babalar kazanacak. Başka yolu yok. Evlatlarımızı 40, 43 yıldır PKK’ya kurban vermekten bıktık. Kürt halkı PKK’ya başkaldırdı. Siyasi kolu HDP’ye başkaldırdı. Kimse onları durduramaz artık. Eski Türkiye gitti çünkü yepyeni bir Türkiye var. Kimse onlara boyun eğmeyecek.”

‘ASKERLİK YAPMAKTAN GURUR DUYUYORUM’

PKK kamplarında 4 yıl kaldıktan sonra kaçıp ailesine kavuşan Mustafa Biçer, annesinin, ‘Oğlum gelirse eline kına yakıp vatanına milletine asker edeceğim’ sözleri hatırlatarak, “4 yıla yakın bir süre zorla örgüte hizmet ettirildim. Zorla orada kaldık. Kaçamadık. Kaçma fırsatını bulduğum gibi kaçtım. İnşallah şimdi de vatani görevimi yerine getireceğim. Çok mutluyum. Böyle bir fırsat kimsenin eline geçmez” dedi. Askerlik için hazırlandığını belirten Biçer, şunları söyledi: “Çanakkale şehitlerimiz, Türkü, Kürdü, Alevisi, Sünnisi yan yana gelip bu vatanı savundular. Şimdi biz de askere gidip Türküyle, Kürdüyle, Alevisiyle, Çerkeziyle, Sünnisiyle bu vatanı savunacağız. Gerçekten çok mutluyum. Sabırsızlıkla da bekliyorum. Çok az bir süre kaldı. İnşallah askerliğimi yapıp geleceğim. Şu anda hazırlıklarımı yapıyorum. Çok mutlu bir duygu. Orada başka kişileri tanıyacağım. Bu vatanı savunması gerçekten çok farklı bir şey. Bunu da başka bir ülkede bulamayız. Ülkemizde öyle bir kardeşlik var ki hepimiz yan yana gelip askerlik yapıyorsak bununla gurur duymamız lazım. Onun için ben de çok büyük bir gurur duyuyorum.”