Yüksel Güran, daha sonra Narin'in o günkü aktivitelerinden de bahsetti: "Enes geç kalktı, o sırada Eren çıktı. Narin evdeydi, ben de Hediye’nin yanına gitmiştim. Geri döndüğümde Narin ve Eren oyun oynuyorlardı. Narin bana ‘Ne zaman gelinlik alacaksın?’ diyordu. Ardından abisine neden oyuncak almadığını sormuştu. Herkes çok mutluydu, amcamın gelini de evdeydi. Sonra Enes aradı, karnı acıkmıştı."
Yüksel Güran, o gün Narin’e patates kızartması yaptığını ve bir süre sonra Muhammet ile Narin’in tartıştıklarını belirtti. "Narin’in telefonunun olmadığını biliyordum, o yüzden benim telefonumu kullanıyordu" dedi. Ayrıca, o günkü diğer gelişmeleri şöyle aktardı: "Hüseyin Güran’ın eşi, Narin’i Kur'an kursuna çağırmıştı. Ben gitmemesi gerektiğini söyledim, amcan hasta dedim ama o gitmek istedi. Narin, kursta olduğu sırada onu bir daha hiç görmedim. O kadar yorgundum ki, Enes gece yarısı geldi ve sonra yatıp uyudum. Ertesi gün Hediye eve gelip kıyafetlerini bırakmıştı."
Olayın ardından Yüksel Güran, Narin’i aramaya başladıklarını ve köy halkının da yardım ettiğini söyledi. "Narin’i aramak için herkes köyü taradı, sonunda biri Narin’in aşağıda olduğunu söyledi. Biz de köyce Narin’i bulmaya çıktık. Bir süre sonra jandarmayı arayan birileri oldu ve köy halkı Tavsantepe’ye akın etti."