Mahkeme başkanının, "Nevzat, 'Bu paranın size hesabını sorarım' gibi tehdit içeren cümleler kullandı mı" sorusunu Subatan, "Hayır. Problemi çözdük” diye yanıtladı.
"Bu olaydan sonra Güran ile Bahtiyar aileleri arasında bir olaya şahit oldunuz mu" sorusu üzerine Subatan, "Hayır" dedi.
Duruşmada, tanık olarak dinlenen Arif Güran'ın kardeşi İbrahim Halil Güran, olay günü Enes'i görmediğini belirtti.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını temsil eden avukatın, "Narin'in kaybolduğu gün mahallede miydiniz" sorusu üzerine Güran, sabah çıktığı mahalleye 16.00-17.00 gibi döndüğünü ileri sürdü. Avukatın, "Salim Güran sizi yönlendirdi mi" sorusu üzerine Güran, "Salim Güran bizi yönlendirmedi” dedi.
Savcının, "Bakkala gittiğinizde bizzat bakkalın kendisi mi vardı" sorusunu Güran, "Kendisi bizzat oradaydı” diye yanıtladı.
Güran ailesi avukatlarından Yılmaz Demiroğlu'nun, "Narin'e ait olduğu değerlendirilen bir yazma bulunmuştu, bunun hakkında
Mahkeme başkanı, "Salim'in giydiği kıyafetleri hatırlayıp hatırlamadığı" yönündeki sorusu üzerine Özdel, hatırlamadığını söyledi. Güran ailesi avukatlarından Onur Akdağ'ın, "Salim Güran ile görüştüğünüzde herhangi bir tedirginliği var mıydı" sorusunu Özdel, "Hayır, her zaman gördüğümüz gibiydi" diyerek yanıtladı. Duruşmada, tanık olarak dinlenen Abdulsamet Yeşildağ, olay gününe ilişkin şunları söyledi: "Öğle saatleri gibi Mehmet Şerif Güran bana telefon etti, elektrik işi olduğunu söyledi. Tarlaya gittim, Salim Güran da oradaydı. Karpuz yedik. Arıza için 3 bin liraya anlaştık. 15.45 gibi tarlaya gittik. İşimi yaptıktan sonra 17.30'da ayrıldık." Mahkeme başkanı, "Salim'in olay günü kıyafetlerini hatırlıyor musunuz" sorusuna Yeşildağ, "Hatırlamıyorum” dedi. Duruşmada, tanık olarak dinlenmesi istenen M.T.K. 15 yaşından küçük olduğu gerekçesiyle şimdilik dinlenilmesinden vazgeçildi. Ardından, duruşmada dün tanık olarak Adli Gözlem Odasında dinlenilmek istenen ve ağladığı için ifadesine başvurulamayan Narin'in kardeşi E.G.'nin daha sonra kameraya alınan ifadesi salonda dinletildi.
Duruşmada tanık Muhammet Yağmur, "Arabayı yıkıyordum, Enes yanıma geldik, sohbet ettik. Ardından Muhammet Kaya da geldi sonra Enes'i camiye bıraktım, eve gittim. Saati hatırlamıyorum ama 17.00 gibiydi" şeklinde beyanda bulundu.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını temsil eden avukatın, "Enes ile görüştüğünüzde Enes'in hal ve hareketlerinde bir değişiklik var mıydı" sorusu üzerine Yağmur, "Hayır, her zamanki gibiydi" dedi.
Tanık Muhammet Kaya, olay günü ikindi ezanından sonra Muhammet Yağmur ve Enes Güran ile dışarıda sohbet ettiklerini, sonra Enes ile Muhammet Yağmur'un araçla caminin bulunduğu yere gittiklerini, kendisinin de eve döndüğünü dile getirdi.
Mahkeme başkanının, "Enes'in yüzünde morluk var mıydı, tedirgin miydi, Kolunda ısırık izi var mıydı?" sorusu üzerine Kaya, "Hayır." dedi.