Mükemmel olmak, her şeyde başarıya ulaşmak zorunda olmak aslında içsel huzurdan çaldığının farkında mıyız? Sosyal medya sayesinde sürekli daha iyisini görmeye, hep daha fazlasını istemeye başladık. Mükemmel anneler, evler, tatiller... Ama bütün bunların içinde kaybolan, kaçırılan anlar var.
Aristoteles’in söylediği gibi, mükemmel olmak ulaşılması imkansız bir ideal; önemli olan iyi olabilmektir. Mükemmeliyet, insanı yorup stres yaratırken, aslında olduğu haliyle iyi olmak, kendini olduğu gibi kabul etmek en yüksek noktadır. Çünkü mükemmellik, insanı kendi sınırlarına hapseder ve bize gerçek özgürlüğü, kusurlu olduğumuzda sunar.
Franz Kafka da mükemmeliyetin bir hapishane olduğunu söyler; mükemmel insan, kendisinden başka bir şey olamaz. Hayatın akışı zaten değişken, bazen zorlayıcı, bazen de huzur verici. Eğer kusurlu olmayı kabullenebilirsek, o zaman bu yolculuğun tadını çıkarabiliriz.