“Minyatür, Sabrı Öğretiyor”
3 yılı aşkın süredir Geleneksel Sanatlar İhtisas Merkezi’nde eğitim veren Asiye Yavuz, minyatür sanatını şöyle anlatıyor:
“Türk minyatür sanatı, kökenlerini Uygur dönemine dayandıran bir sanat dalıdır. Minyatür, sabır ve dikkat gerektirir. Bu sanat kişisel adanmışlık ister ve kapsamlı bir eğitim sürecini gerektirir.”
Kursiyerlerin Gözünden Minyatür
Didem Kutlu: “Sanatsal yönümü keşfettikten sonra Osmanlı tezhip sanatına ilgi duydum. Burada, yalnızca sanata odaklanarak zihnimizi rahatlatıyor ve el-göz koordinasyonumuzu geliştiriyoruz.”
Mertcan Parlak: “Minyatür sanatına o kadar hevesliydim ki koşa koşa geldim. Bu sanat büyük bir sabır ve dikkat gerektiriyor. Sanatın başına oturduğumda, içimdeki tüm dertleri kâğıda döktüğümü hissediyorum.”
Osmanlı Minyatür Sanatı
Osmanlı minyatürü, saray kültürünü yansıtan, el yazmalarını süsleyen bir sanat dalıdır. İslam dünyasında yer bulan bu sanat, Orta Çağ'da Türk ve Pers hanedanlıklarının etkisiyle kapsamlı bir gelişime ulaşmıştır. Osmanlı'da minyatür, hat, nakş, tezhip, ebru ve cilt gibi diğer geleneksel sanatlarla yakın bir ilişki içindedir.