"Teknemiz arıza yapınca dev dalga bizi düşürdü"
Amaçlarının yurt dışına gitmek olmadığını sadece deniz keyfi yapmak olduğunu ifade eden Gizem Kaya, "Pazar günü olması sebebi ile hava da güzeldi. Azmak'tan eşimin tanıdığı birinden tekne kiraladık, tekne ile açıldık, sonra İçmeler'den eşimin bir arkadaşını aldık. Görümcem, ben, eşim ve eşimin arkadaşı dört kişi önce Turunç'a gittik, orada yiyecek içecek alışverişi yaptık. Teknede aldıklarımızı yedikten sonra dönmek istedik ancak tekne çalışmadı, saatlerce orada bekledik. Dev bir dalga geldi, teknemizi alabora etti. Bende can yeleği vardı, diğerlerinde yoktu. Eşim önce yanımızdaydı, sonra arkadaşı olan Abbas isimli şahsı almak için yanımızdan ayrıldı. Biz bir müddet yüzdük, bir yolcu gemisi bizi aldı. Yunan karasularına girmişiz, bilmiyorduk. Yunan Sahil Güvenliği bizi gemiden alarak Kos Adası'na götürdü. Orada karakolda 3 gün kaldık, oradan göçmenleri tuttukları kampa götürdüler. Ancak eşim yine yanımızda değildi, en son gören arkadaşı sırtına çantayı alıp yardım çağırmak için açıldığını söyledi. Kayınvalidem gelip, beni ve görümcemi kamptan aldı evimize getirdi. Eşimden hiçbir haber alamadık, perişan olduk" şeklinde konuştu.
Göçmen kaçakçılığı suçlaması ile hakkında açılan davanın devam ettiğini ve denetimli serbest kaldığını belirten Gizem Kaya, amaçlarının kaçmak olmadığını, çocuklarının olduğunu, onları almadan zaten hiçbir yere gidemeyeceklerini söyledi.
"Ne olur oğlumu bulun"
Barış Kaya'nın annesi Emine Kaya ise kayıp olan oğlu için her yere başvurduğunu, üç günlük vize alarak Kos ve Rodos adalarına gittiğini, oradan kızını ve gelinini alıp geldiğini ifade etti. Oğlunu en son Marmaris'ten çıktığı noktada gözyaşları içinde bekleyen anne, o gün yaşadıklarını da şöyle anlattı:
"O gün gezmeye çıktıklarını söylediler. Kamerada kendilerini gösterdi bana. Ben de denizden korktuğum için dalga gördüğümü fark ettim. 'Oğlum, kızım, oradan çıkın, eve dönün' dedim. 'Anne korkma' dedi, 'Böyle bir dalga yok. Biz burada eğleniyoruz, herhangi bir şey yok' dedi. Ama ben yine de sık sık aramaya başladım. Sonra gece saat 22.30 oldu, tekrar aradım. Bu arada sık sık arıyordum. Gece 1'e çeyrek kala tekrar aradım kızımı. Bu sefer oğlum telefona çıktı, 'Anne Hülya kendini denize attı' dedi, sonra tekrar kapattı telefonu. Tekrar aradım. Oğlum, 'Anne, sahil güvenliği ara teknemiz battı. Anne, kurtar bizi."
Emine Kaya, "Oğlumu bulamıyorum. Yunanistan'a iki kez gittim, yetkililere gittim, her yere gittim. Oğlum yok, oğlumu bulamıyorum. Benim oğluma bir şey olmadı, onların elinde. Çok gezdim, her yeri aradım. Cesedi yok, hiçbir iz yok. Cezaevlerine girdim, her yere gittim. Oğlum yok. Allah rızası için oğlumu bulun, ne olur" dedi.