“Californiya gibi bir yerde suyun olmaması çok acı bir şey”
Yaklaşık 7-8 saat yangın söndürmeye çalıştıklarını anlatan Emine Gülistan, ertesi gün tekrar geldiklerini söyledi. Evi kontrol ettiklerini söyleyen Gülistan, “Dedik bir bakalım bahçeye. Yine yangınlar var bahçede. Yine her yer yanıyor. Komşularda yangın var, burada yangın var. Onları tekrar söndürdük. Yani hayatta artık elime kürek almamışım ama burada her şeyi öğrendim ondan sonra. Buradaki boruda yangın çıkmış ve onu bir türlü söndüremiyoruz. Malibu gibi bir yerde, Californiya gibi bir yerde suyun olmaması çok acı bir şey. Şu önümüz okyanus, okyanustan al suyu; kullanmıyor” dedi.
“Sizlere Türk misafirperverliğini tanıtmak istiyorum’
“Birisi bitiyor, birisi başlıyor diyen Gülistan, yangını söndürecek kimse olmadığını ifade ederek kısa bir süre sonra komşusunun evinde bir yangın başladığını sözlerine ekledi. “Bazı itfaiyecilere Türk yemeği sözüm var” diyen Gülistan, “Sizlere Türk misafirperverliğini tanıtmak istiyorum’ dedim. Hatta güldüler, bir şey yapmak istemediler. ‘Biz Türkler böyleyizdir. Size bir Türk kebabı ısmarlayacağım, kesinlikle buna kararlıyım’ dedim. Çok hoşlarına gitti” ifadelerini kullandı.
“Başkonsolosluğumuz, buradan giden diğer konsolosluklarımız, ataşelerimiz, kendileri, eşleri, bütün Türk grupları her gün Gülistan, defalarca aradılar. O kadar duygulandım ki bazen gözyaşlarımı tutamadım. Dedim bak Türkiye buraya geldi, insanlar hep yardımcı olmaya çalışıyor. Burada birimize bir şey olduğu zaman biz Türkler, hemen anında ona yardıma koşmaya çalışıyoruz ve bu geleneğimiz göreneğimiz, halen devam ettiriyoruz. Onların manevi destekleriyle kendimi gerçekten çok iyi hissettim. Herkes sağ olsun, var olsun” açıklamasını yaptı. Hükümet desteği olmadığını kaydeden Gülistan, “Yok hayır. Şimdiye kadar bir destek almadık, söz de duymadık” dedi.
“Su olsaydı çok daha şey önlenebilirdi”
Yaşananların kendisini şaşırttığını sözlerine ekleyen Gülistan, “Hayal kırıklığına neden oldu. Bir Californiya gibi özellikle Malibu gibi bir yerde nasıl su olmaz. Gazı anlıyorum. Gaz riskli bir şey. Elektrik de direkler olmadığı için. Ama su olsaydı çok daha şey önlenebilirdi. Okyanusu kullanabilirlerdi, onu da kullanmadılar. O yüzden bu yönde ben üzgünüm. Herhalde bunu dinledikleri zaman buradakiler de üzüleceklerdir. İnsan bu kadar boş bırakılır mı? Burası zaten çöl bir yerde, aslında çöl. Geçen yıl çok yağmur yağdı. Bu yıl hiç bir şey yağmadı ve her yer kurudu. Bu şeyin sonucunun böyle olacağını biliyorlardı aslında. Çok hazırlıksız yakalandılar. Daha tedbirli olabilirlerdi ve bu kadar acıyı yaşatmazlardı. Ben gerçekten burada cehennemi yaşadığımı düşünüyorum” açıklamasını yaptı.