“Yangın devamlı büyüyordu ve müdahale yoktu”
California’ya bağlı Topanga yerleşim alanının güvenli olduğunun açıklanması üzerine Topanga’nın oraya vardıklarını söyleyen Gülistan, “Topanga Canyon’a giden yoldan yangın sıçradı. Bu artık kötü bir başlangıçtı. Bununla başladı. Bu büyük bir şoktu. Çünkü, orada başlaması bütün buraların yanıp gitmesi demekti” dedi.
Saatler geçtiğini ve yangının hızla yayıldığını kaydeden Emine Gülistan, “Yangın devamlı büyüyordu ve müdahale yoktu. Çünkü çok hızlı bir şekilde rüzgar vardı. 80, 90, 95 mille esen bir rüzgar vardı. Kıvılcımlar düştüğü yerde yangın başlatıyordu. Zaten bu yıl hiç yağmur yağmadı. Geçen yıl çok güzel yağmıştı. Her yer yemyeşildi. Bu yıl hepsi kurudu. Tam bir çöle döndü. Sonra da o minik kıvılcımlar küçük küçük noktalar halinde yangınları başlattı. Yangın başlayınca da önüne geçemediler. Yangının yayıldığı alanları büyüdü, insanlar çaresiz kaldı ve susuzluk çok büyük bir sorundu” dedi.
Yangının ilerlemesiyle yetkililerin yolları kapattığını kaydeden Emine Gülistan, “Topanga kapandı, Malibu kapandı. Her şeyi kapattılar. Aşağıda polisten rica ettim, ‘bakın dedim benim yukarıda bir evim var, ben oraya gidebilir miyim? En azından gazı kapatayım’ dedim. Eve zarar gelmesin. Bu yangın iyiye gitmiyor. ‘Tamam’ dedi. Geldim hemen açtım sistemi” diyerek yangın günü yaşadıklarını anlattı. Daha sonra evinin ne halde olduğunu merak eden Gülistan evinin olduğu bölgeye girişine izin verilmediğini söyledi.
“Ben ömrümde hiç böyle yangın görmedim”
“Ben ömrümde hiç böyle yangın görmedim” diyen Gülistan, “Evin içerisi dayalı döşeli çok güzel bir evdi. Zaten orası ikinci, üçüncü evimdi benim. Yandıktan sonra bir küle döndü. Yanınca bir şey bir sandalyenin bacağı kalır bir dolabın parçası, bir şeyler kalır, yani yangından bir eser iz kalır. Onların hiçbirisi yoktu. Tamamıyla küle dönmüş bir ev vardı, inanamadım. Hatta burası benim evim olamaz falan dedim. Sahildeki bütün evler yanmıştı” açıklamasını yaptı.
Evin kendisi için çok önemli olduğunu söyleyen Emine Gülistan, “Ben evlenerek bu eve geldim. Bütün anılarım burada. Güzel anılarımız vardı. Rahmetli eşimle burada vakit geçirmiştik. Türkiye'den gelen, buradaki arkadaşlarımla burada vakit geçiriyoruz. Onlarla burada buluşuyoruz. Yani bu evi çok seviyorum. Girdik içeriye atladık baktık 20-25 yerde yangın var. Evin bahçesi de yanıyordu. Arkamdaki çam ağacı bile tutuşmuştu. Suyu açtım su yok. Jeneratörü çalıştıracağım gazı açıp gaz yok, elektrik yok. Anne-oğul artık biraz bir şeyler yapalım dedik. Yangınları tek tek söndürmeye çalıştık. Bir de işin korkuncu, hiç kimse yok bizim dışımızda. Birkaç itfaiyeci var, birkaç polis şefleri falan var. Yukarıdaki evlerde yangınlar var, buradan görüyorum. Yanıyor onların evleri, bahçeleri. Onlardan bir kıvılcım attığı anda burası kesinlikle yanacak” ifadelerini kullandı.
“Californiya gibi bir yerde suyun olmaması çok acı bir şey”
Yaklaşık 7-8 saat yangın söndürmeye çalıştıklarını anlatan Emine Gülistan, ertesi gün tekrar geldiklerini söyledi. Evi kontrol ettiklerini söyleyen Gülistan, “Dedik bir bakalım bahçeye. Yine yangınlar var bahçede. Yine her yer yanıyor. Komşularda yangın var, burada yangın var. Onları tekrar söndürdük. Yani hayatta artık elime kürek almamışım ama burada her şeyi öğrendim ondan sonra. Buradaki boruda yangın çıkmış ve onu bir türlü söndüremiyoruz. Malibu gibi bir yerde, Californiya gibi bir yerde suyun olmaması çok acı bir şey. Şu önümüz okyanus, okyanustan al suyu; kullanmıyor” dedi.
“Sizlere Türk misafirperverliğini tanıtmak istiyorum’
“Birisi bitiyor, birisi başlıyor diyen Gülistan, yangını söndürecek kimse olmadığını ifade ederek kısa bir süre sonra komşusunun evinde bir yangın başladığını sözlerine ekledi. “Bazı itfaiyecilere Türk yemeği sözüm var” diyen Gülistan, “Sizlere Türk misafirperverliğini tanıtmak istiyorum’ dedim. Hatta güldüler, bir şey yapmak istemediler. ‘Biz Türkler böyleyizdir. Size bir Türk kebabı ısmarlayacağım, kesinlikle buna kararlıyım’ dedim. Çok hoşlarına gitti” ifadelerini kullandı.
“Başkonsolosluğumuz, buradan giden diğer konsolosluklarımız, ataşelerimiz, kendileri, eşleri, bütün Türk grupları her gün Gülistan, defalarca aradılar. O kadar duygulandım ki bazen gözyaşlarımı tutamadım. Dedim bak Türkiye buraya geldi, insanlar hep yardımcı olmaya çalışıyor. Burada birimize bir şey olduğu zaman biz Türkler, hemen anında ona yardıma koşmaya çalışıyoruz ve bu geleneğimiz göreneğimiz, halen devam ettiriyoruz. Onların manevi destekleriyle kendimi gerçekten çok iyi hissettim. Herkes sağ olsun, var olsun” açıklamasını yaptı. Hükümet desteği olmadığını kaydeden Gülistan, “Yok hayır. Şimdiye kadar bir destek almadık, söz de duymadık” dedi.