Genellikle ergenlik dönemine girişte ve doğurganlık yaşlarında belirginleşir. Bu durum çoğu zaman tam anlaşılamadığı için başka tanılarla karıştırılmaktadır. Sıklıkla lenfödem sanılarak yanlış tanı konulup, tedavi planlanmaktadır" diye konuştu.
"Bacak kalınlıklarına yol açıyor"
Lipödemin kadınlarda görülen genetik bir hastalık olduğunu söyleyen Bozkurt, "Genellikle anne ve kız kardeşler de aynı fenotipe (dış görünüşe) sahiptirler. Batı ülkelerinde kadınların yaklaşık yüzde 11-18'inde lipödem bildirilmiştir. Ancak yakın zamana kadar toplum ve sağlık çalışanlarının farkındalığının az olması nedeniyle lipödem tanısı atlanmaktadır. Genellikle lenfödem ya da obezite olarak değerlendirilmekte ya da hastalara tedavisinin olmadığı söylenmektedir. Doğru yönlendirilmeyen hastalar bir kısır döngüye girmektedir.
Bacak kalınlıkları vücut ağırlığını artırıp kişinin hareketlerini kısıtlamakta, bu da kilo almalarına sebep olmaktadır. Kilo aldıkça da lipödem artmakta, ancak hasta kilo verse de bacakların incelmediğini görecektir. Kıyafet seçiminde sıkıntılar yaşamaya başlar. Bu durum da kişide psikolojik sorunların ortaya çıkmasına neden olur. Hasta sosyal ortamlara girmek istemez ve sosyal çekilmeler ortaya çıkar" şeklinde konuştu.
"Obezite ile karıştırılıyor"
Lipödemin obeziteyle sıklıkla karıştırılsa da aslında birbirinden farklı iki durum olduğunu belirten Doç. Dr. Bozkurt, "Obeziteden farklı olarak lipödemde vücudun üst tarafı normalken, belden aşağısında aşırı bir yağlanma vardır. Ayaklar zayıftır, ödemli ve şiş ya da yağlı değildir, incedir. Orantısız bir vücut görüntüsüne sahiptirler" ifadelerini kullandı.