Antep fıstığındaki fiyat istikrarsızlığı ile ilgili de konuşan Mehmet Çıkmaz, “Fiyat istikrarsızlığı ihracatı baltalıyor, Kuru Meyve ve Mamulleri ihracatçısının Antep fıstığına olan güvenini azaltıyor, dolayısıyla yeni istihdam, yatırım ve tanıtım faaliyetleri askıya alınıyor. Bu fiyat istikrarsızlığının neticesinde Antep fıstığı ihracat oranı artamamakta, yıllardır ihracatın payı yüzde 10’u geçememektedir. Rekoltenin her sene arttığı Antep fıstığında ihracat payı da aynı oranda artmazsa önümüzdeki aylarda ve yıllarda, yılların emeğiyle üretilen Antep fıstığı hak ettiği değeri elde edememektedir” ifadelerini kullandı.
Kuru meyve ihracatında yaşanan en önemli sorunlara da dikkat çeken Güneydoğu Anadolu Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Çıkmaz, “Antep fıstığında, mahsulün geçen yıla oranla yüzde 400 fazla olmasına binaen, ihracatçılarımız yeni ve hali hazırdaki ürünlerin tanıtım ve talep oluşturma çalışmalarına ağustos ayından itibaren ağırlık vermişlerdir. Bu talepleri oluşturmak için büyük masraflar yapılmış, yeni yatırımlar ve istihdam artışı sağlanmıştır. Böylelikle hasat sezonu olarak kabul edilen 1 Ağustos ile 31 Ekim 2024 arasındaki dönemde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 94 oranında ihracat artışı sağlanmıştır. Ancak, ürünlerin uygunsuz amaç ve şartlarla aracılar tarafından depolarda bekletilmesi fiyatların çok aşırı yükselmesine neden olmuştur” dedi.
Antep fıstığında hatalı depolama koşullarına da dikkat çeken Başkan Çıkmaz “Yine rekolte fazlalığına rağmen, uygunsuz bir şekilde depolarda bekletilen ve piyasaya arz edilmeyen Antep fıstığından ötürü doğrudan bir enflasyonist etki oluşmakta, Antep fıstığının yoğun şekilde kullanıldığı baklava, çikolata ve benzeri ürünlerde de fiyat artışları yaşanmaktadır. Depolarda uygun olmayan şartlarda bekletilen ürünler, mikrobiyolojik bakteri üretimine yol açmaktadır. Bu yıl rekoltenin yüksek olması ve son dönemde köylerde sayısı hızlıca artan fıstık işletmelerinin, gerek altyapı eksikliğinden gerekse de bilinçsizce faaliyet yürütmesinden ötürü geçtiğimiz yıllara kıyasla son dönemde Antep fıstığında mikrobiyolojik bakteriler daha sık görülmeye başlanmıştır. Böylelikle bin bir emek ve uğraşla oluşturulan yurt dışı talepleri, hızlı şekilde aynı ürünleri üreten, istikrarı sağlamış ve fiyat avantajı olan diğer üretici ülkelere kaymaktadır” ifadelerini kullandı.
Yaşanan büyük sorunların kısa sürede çözüme kavuşturulmaması durumunda uzun yıllardır büyük emeklerle oluşturulan pazarların kaybedilmesi riskiyle karşı karşıya kaldıklarına da dikkat çeken Güneydoğu Anadolu Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çıkmaz, sorunların çözümü için de, “Antep fıstığında arzın belli düzenlemelerle sürekli hale getirilerek dengelenmesi lazımdır. Şu anda yaptığımız girişimle, yurt içi arzda oluşan ve yıllardır süregelen problemlerden dolayı sanayici/ihracatçılarımıza Dahilde İşleme Rejimi kapsamında yurtdışından ham madde olarak Antep fıstığı tedariğinin müsaadesinin sağlanması ve bu yolla bölge ve ülke ihracatımızda katma değerin yanında ihracatın artırılması amaçlanmaktadır. Rekoltenin bu kadar fazla olduğu bir dönemde, gönlümüz ham maddenin yurt dışından temininden yana olmasa da, ülkemizdeki ham madde fiyatlarının küresel fiyatların çok üzerinde seyretmesi ve ham madde tedariğinde yaşanan problemler sebebiyle ticaretin ve ihracatın sürdürülebilirliği, istihdamın ve işleme kapasitesinin devamlılığı amacıyla alternatif çözümlere mecbur kalınmaktadır” şeklinde konuştu.