Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Gül Ergör, "Ribo virüs denen üst solunum yolu enfeksiyonu yapan virüsler de var. Ama yine de ilk aklımıza gelenin klima değil, korona olması gerekiyor. Çünkü vakalardaki artış devam ediyor" diyor.
Ergör, klimanın kimseyi nezle veya hasta etmeyeceğini söylerken “Klimadan kas tutulması olabilir, ama boğaz ağrısı, nezle, ateş gibi bir şey olmaz” ifadelerini kullanıyor. Ergör, klimaların mikrop saçmadığını ‘klimanın kendisini rahatsız ettiğini’ düşünen insanların farklı bir hastalıkla mücadele edebiliyor olduğunu dile getiriyor.
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Gül Ergör, “Kış aylarında maske taktığımız için virüslere çok temas etmedik. Maskeyi çıkardığımız anda bağışıklık sistemimiz eskiden temas ettiği virüsler ile temas etmeye başladı” değerlendirmesinde bulunuyor.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zafer Kurugöl de geçen yaz aylarında da pek çok hastanın ‘klima çarptı’ şikayeti ile geldiğini ve aralarında Covid-19 çıkanlar olduğunu söylüyor.
Kurugöl, uzun süre sonra maskeler çıktığı için üst solunum yolu enfeksiyonu hastalıklarının sayısında yükseliş olabileceğini söylüyor.
Prof. Dr. Zafer Kurugöl, “Havalar çok sıcak. İnsanlar dışarıda çok terliyorlar evde de klima kullanıyorlar. O da havayı kurutuyor" diyen Kurugöl, kuru ve soğuk havada rinovirüs (nezle) enfeksiyonunun daha kolay geliştiğini söylüyor.