"Eskiden şampuan yerine kil kullanılırdı"
Köyün sakinlerinden Mahmut Danişment, “Kil, saçlardaki kırılmayı ve dökülmeyi önleyip saçları korur. Egzama ve mantar hastalıklarını kurutur ve tedavi amaçlı kullanılırdı. Eskiden at arabasıyla köylere götürüp satardık, müşterisi bol olurdu. Özellikle kadınlar tercih ederdi. O zamanlar şampuanların yaygın olmadığı dönemlerde insanlar kil kullanarak banyo yaparlardı. Önce bir kaba ıslatır, yumuşayıp dağılmasını beklerlerdi. Sonrasında saçlarına uygulayıp 10-15 dakika bekledikten sonra durulayıp saçlarının yumuşadığını gözlemlerlerdi. Üretimi zahmetli olduğu için artık kimse çıkartamıyor. Bazen diğer köylerden gelip 'kil var mı?' diyorlar, kilosuna 200 lira vermek istiyorlar ama bulamıyorlar. Bazen arkadaşlarımızdan alıyoruz” diye konuştu.
"Üretimi çok zor"
Mustafa Çakmak ise, “Buranın kilinin meşhur olduğunu bildiğim için biraz kil almak için geldim. Bu kilin saç ve cilt bakımında kullanıldığını biliyorum. Kan değeri düşük olanlar, özellikle kadınlar tarafından tüketildiğini de duydum. Toprağın altında olduğu için çıkartması oldukça zor. Eskiden buradan çıkarıp satan insanlar vardı. Eğer kazılıp değerlendirilse büyük şehirlerde alıcısı çok olur” dedi.