Böyle bir şeyin olabileceğini hayal bile edemezsiniz, özellikle de hayatım boyunca futbol oynadığım iki ülke arasındaki bir maçta. Gol attıktan sonra kalabalığı duymak inanılmazdı. Sanki neredeyse tüm stadyum Türk taraftarlardan oluşuyormuş gibi hissettim. Sonra, iki veya üç saniye sonra, sevincimi yaptığımda, çığlık attım. Çok gerçek dışıydı. Babam oradaydı, bu benim için çok şey ifade ediyordu. Annem gelemedi çünkü küçük bir köpeğimiz var ve evde kalmak zorundaydı, bu yüzden televizyondan izliyordu. Sanırım ikisi de benimle çok gurur duyuyordu" ifadelerini kullandı.
"Ailem, zihnimin güçlü olmasına ve asla pes etmememe yardımcı oldu"
Babası sayesinde futbola başladığını aktaran 19 yaşındaki oyuncu, "Ben üç yaşındayken babam benimle futbol sahasına gitmeye başladı ve bana bazı şeyler öğretti. Bunları YouTube'dan öğreniyordu. Ayrıca maçları izlerken bana, 'Bak ne yapıyor' derdi. Sonra, çok küçük yaşta beni daha büyük oyuncularla antrenmana götürürdü.
Tüm bunları atlatmamı sağladı. Bugün olduğum yer, onun ve annemin sayesinde. Annem sahanın dışında, okulda, her şeyde bana yardım etti. Ailem zihnimin güçlü olmasına ve asla pes etmememe yardımcı oldu" diye konuştu.
