USD 34,54
EUR 36,01
ALTIN 3.005,46
BIST100 9.550
Kapadokya'da trafiğe kapatılan yolun altından toplu mezar çıktı - Sayfa 2

Göreme Açık Hava Müzesi yakınlarında yapılan kazı çalışması tamamlandığında Kapadokya bölgesinde ziyaret edilecek yeni lokasyonlar da eklenmiş olacak. Yapılan arkeolojik kazı alanında İhlas Haber Ajansı'na açıklama yapan Nevşehir Müze Müdürü Gökhan Maskar; "Bulunduğumuz alan 1985 yılında Dünya UNESCO Miras listesine girmiş bir alan. Kültür ve Turizm Bakanlığı -Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü uhdesinde 2022 yılında bölgede kurtarma kazısına başladık. Yaptığımız kazı çalışmalarında ilk etapta Balkonlu Kiliseye ait olduğunu düşündüğümüz kaya oyma mekanları tespit ettik. Bilim adamlarının bahsettiği Göreme Nekropolü bilinen bir gerçekti. Yapılan arkeolojik kazı neticesinde bu nekropolü açığa çıkarttık. Nekropolde 30'a yakın mezar bulduk” dedi.

Kapadokya'da trafiğe kapatılan yolun altından toplu mezar çıktı - Sayfa 3

"Arkeolojik objeler bulundu"
Yapılan arkeolojik kazı çalışmalarında daha önce bölgede görülmeyen arkeolojik verilerin de elde edildiğini söyleyen Müze Müdürü Gökhan Maskar; “Kolye, küpe ucu, bileklik, bir kadın ve bir erkeğe ait olan haç bulduk. Bunlar bölgedeki arkeolojik veri olması açısından çok önemli” şeklinde konuştu. Mevcut kurtarma kazısının Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz'ün talimatlarıyla ‘Geleceğe Miras' projesine alındığının altını çizen Maskar; "Kazı çalışmalarımıza 2025 yılında da devam edeceğiz. Şu ana kadar yaklaşık 400 metrekarelik bir alanda kazı yaptık. Bu kazılar tamamlandığında bölgeye yeni lokasyonları kazandırmak istiyoruz. Kazıyı Tokalı Kilise'ye doğru genişletme kararı aldık. Yapılan kazılarda arkeolojik veriler geldiği sürece kazılarımız da devam edecek” dedi. 

Kapadokya'da trafiğe kapatılan yolun altından toplu mezar çıktı - Sayfa 4

Gökhan Maskar; "Yapılan bu kurtarma kazısı ile öncelikle Göreme Nekropolü'nü ve 30'a yakın mezar bulduk. Bu güne kadar bölgeden gelen arkeolojik veri hiç yoktu. Kazılarda elde ettiğimiz arkeolojik objelerin tarihlemesini yaptığımızda M.S. 10. yüzyıla tarihlendirdik. Bu sayede bulunduğumuz lokasyonda bin yıl geriye gitmiş olduk. Bu verilerde bölge için çok önemli. Bu güne kadar kiliselerden bölgeyi tarihlendirebiliyorduk. Şu an yaptığımız çalışma ile elde ettiğimiz arkeolojik objeler ile bölgeyi tamamen doğrulamış oldu” dedi.