Venedik şehrine ilk defa gelen turistler hep aynı soruyu sorarlar birbirlerine, hatta fısıldaşmalarını bile duyarsınız nasıl kazıklar üzerinde duruyor bu şehir diye… Venedik şehri, akarsuların taşıdığı alüvyonların birikmesiyle oluşan adacıklar üzerine kurulu. Şehirdeki yapılar ise ağaç kazıklar üzerine inşa edilmiş. Ağaç kazıklar binaların taşıma gücünü sağlamak amacıyla lagünün alt katmanı olan ‘Caranto’ dediğimiz sıkışmış kil tabakasına ulaşacak şekilde yaklaşık sekiz metre kadar çakılıp ve sıkıca birbirine bağlanırmış.

180 kanal bulunan bu şehirde en önemli bölge ‘Büyük Kanal’ bölgesi, yani ‘Canale Grande’. Günbatımının kentte en güzel olduğu burada Rialto Köprüsü’nden baktığınız zaman manzara sizi uzaklara götürür. S harfi şeklindeki kanal San Marco Meydanı’nda sonlanıyor. Bu uzunluk 3800 metre. Büyük Kanal şehri ikiye bölüyor ve kanal üzerinde 3 önemli köprü bulunuyor: Scalzi Köprüsü, Rialto Köprüsü, Accademia Köprüsü. Aralardaki bölgelere geçmek istiyorsanız önce gondolları kullanmanız gerekiyor.

Venedik’i gezenlerin ne kadar dar sokaklara sahip olduğu ilk ilgi çekici ayrıntılar arasında yer alır. Vnedik’te ki en dar caddeye “Calletta” veya “Ramo Varisco” denir. Burası dünyanın en dar caddelerinden biridir çünkü göğüs seviyesinden yalnızca 53 cm genişliğindedir.

Venedik’te gezmek denince araba aklınızın ucundan bile geçmemeli. Şehir araba odaklı değil, tamamen gondol odaklı. Yüzyıllar boyunca kente gondollar egemen olmuştur. Gondol, Venedik’in en tanınmış sembollerinden biri. Her gondol 8 farklı ağaç türünden yapılır. Ortalama olarak, gondol 11 metre uzunluğunda ve neredeyse 600 kilogram ağırlığında.