Araştırmanın sonuçları, kahve içenlerin bağırsak mikrobiyom çeşitliliğinin belirgin şekilde daha yüksek olduğunu ve özellikle Lawsonibacter asaccharolyticus adlı bakterinin kahve tüketenlerde, içmeyenlere kıyasla 4,5 ila 8 kat fazla bulunduğunu gösterdi.
İlginç bir şekilde bu fark, kahve tüketiminin yaygın olduğu Batı ülkelerinde daha belirgin olurken, Çin ve Hindistan gibi kırsal bölgelerde daha az gözlemlendi.
Kafeinli ve Kafeinsiz Kahve Arasında Fark Yok
Araştırmacılar, kahvenin hem kafeinli hem de kafeinsiz çeşitlerini test ederek, bağırsak mikrobiyomunu etkileyen esas faktörün kahvedeki biyoaktif bileşenler olduğunu belirledi. Özellikle kinik asit ve trigonellin gibi maddeler, bağırsakta mikrobiyal büyümeyi tetikliyor.
Sağlık Üzerindeki Etkiler Henüz Netleşmedi
Çalışmayı yürüten Profesör Nicola Segata, kahve tüketiminin mikrobiyom çeşitliliğini artırdığını, ancak bunun sağlık üzerindeki doğrudan etkilerinin henüz tam olarak anlaşılamadığını ifade etti. Profesör Segata, “Bu bulgular, kişiselleştirilmiş diyetlerin geliştirilmesi açısından önemli bir adım olabilir” dedi.