USD 34,11
EUR 38,09
ALTIN 2.865,40
BIST100 9.952

Kader filminin konusu nedir? Ne anlatılmak İsteniyor?

Oldukça sevilen ve Masumiyet filminin geriye sarılmış halini anlatan bu yapımda, Kader filminin konusunu ve asıl anlatılmak istenileni sizler için derledik...

Kader filminin konusu nedir? Ne anlatılmak İsteniyor?
20 Ağustos 2024 | 12:25
Son Güncelleme:

Yönetmen koltuğunda Zeki Demirkubuz'un oturduğu ve senaristliğini kendisi yaptığı yapımda başrol kadrosunda Vildan Atasever, Ufuk Bayraktar, Ozan Bilen isimleri rol almaktadır.

Özet

Kör düğüm olmuş bir aşk üçgeni, Bekir, Uğur ve Zagor'un bu zorlu yolculuğunda işler karışıktır. Bekir Uğur’a, Uğur Zagor’a, Zagor’da serseriliğe aşıktır. Karşılığını bulamayan kalplere tutkun bu üç insanın yolu, tutkunun beslediği bir kaderle birbirine bağlanır. Uğur, Zagor’un hapisten çıktığı gece, mahallede işlenen bir cinayetin ardından ortadan kaybolur. Bu kayboluş, ilk başta Bekir’in umutsuz aşkından kurtulması için bir umut olsa da, aylar sonra Zagor’un İzmir’de işlediği bir cinayet sonrası hapse girmesinin ardından Uğur’un mahalleye dönmesi ile Bekir için yıllar sürecek amansız bir kovalamaca başlayacaktır. Aşkının peşinde, kendini hiçe sayarak sürecek bu kovalamaca ile gururunu, benliğini, bütün kişiliğini yitirse de, bir tek şeyi, aşkın masumiyetini yitirmez.

Asıl Verilen Mesaj

Kader, yıllar öncesinde çekilen Masumiyet’in film karakterleri olan Bekir ve Uğur’un Masumiyete gelene kadarki gençlik hikayesini anlatmaktadır. Filmin kendisi Masumiyette Bekir’in piknikte Yusuf’a tiradının genişletilmiş halidir. Bekir kimliğini inşa edememiş babasının yön vermesiyle bir yere gelmiş, babasının devamı olan mesleği yapan babasının gölgesinde bir gençtir. Kendi seçimleri olmayan babasına boyun eğmesiyle ve kolaylıkla sahip olduğu iş ve mallarla kendi hayatını yaşamayan bir gençtir. Uğur’a ilk görüşte aşık olan Bekir’in Uğur’un aşkı uğruna her şeyden vazgeçişinin, tutuklu kalmanın, mazoşistik bir yaşantının, kaybedişin ancak vazgeçmeyişin, ilk defa yanlış yapması kendini ölüme ve perişaniyete sürüklese de gerçek kendiliğe ulaşabildiği, ilk defa istediği sevdiği bir şeye sahip çıkabildiği belki de gerçekten ilk defa yaşadığını hissettiği, ilk defa aşkın esareti içinde de olsa özgür olmayı hissettiği bir seçimsizlik seçimi içinde bulur kendini.