“Hz. Mevlâna'nın Mesajı: Kalbi Cilalayarak İçsel Yolculuğa Başlamak”
Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin Aralık Kültür Sanat Etkinlikleri kapsamında düzenlediği “Hz. Mevlâna Bize Ne Söylüyor?” adlı konferansta, tasavvufun derinlikleri ve Hz. Mevlâna’nın evrensel mesajları ele alındı. Orhangazi Kültür Merkezi’nde gerçekleşen etkinlikte, Prof. Dr. Mustafa Kara, katılımcılara tasavvufun insan hayatındaki yeri ve anlamı hakkında önemli bilgiler verdi.
Tasavvufun Özeti: Kalbi Cilalamak
Prof. Dr. Mustafa Kara, tasavvufu “kalbi cilalamak” olarak tanımlayarak, “Tasavvuf, insanın nefsini ve kalbini temizleme yoludur. Hz. Mevlâna’nın öğretileri bize, kalbimizi tozlardan arındırarak sevgi ve merhametle doldurmayı öğretir. Bu yolculuk, egoyu aşk ile yıkayarak bireysel benliği toplumsal bizliğe dönüştürmeyi hedefler” dedi.
Sevgi, Sabır ve Teslimiyet Üzerine
Konferansta, Hz. Mevlâna’nın sevgi, sabır, teslimiyet ve ahlak kavramları üzerinde sıkça duruldu. Kara, hayatın zorluklarına ve güzelliklerine tasavvufun farklı bir bakış açısı sunduğunu belirterek, “Hz. Mevlâna’nın hayat felsefesi, dikenleri güzelliklere açılan bir köprü olarak görmeyi öğretir. Sabır ve şükür, insanı olgunlaştıran temel taşlardır” ifadelerini kullandı.
İçsel Dönüşüm ve Ahlakın Önemi
Tasavvufun özünün ahlak olduğunu vurgulayan Kara, “Tasavvuf, insanın dış görünüşünden öteye bakmasını, iç dünyasını keşfetmesini öğütler. Hz. Mevlâna’nın ‘Dış suretlere değil, iç aleme bakın’ sözü, yüzeysellikten uzak durmamız gerektiğini hatırlatır” dedi.
Hayatta Cemali ve Celali Tecelliler
Prof. Dr. Kara, hayatta herkesin karşılaştığı iki farklı durum olan celali (zorluk ve sıkıntılar) ve cemali (güzellik ve müjdeler) tecellilerin tasavvuf felsefesinde nasıl ele alındığını açıkladı. “Bu iki yüzü kabullenmek, insanın olgunlaşması için gereklidir. Celali tecelliler sabırla, cemali tecelliler ise şükürle karşılanmalıdır” diye konuştu.