11 yaşında babasının 'başka bir kadın için' terk ettiği Vural Çelik'i annesi büyütmüş...
"Ben 11 yaşında, kardeşim 9 yaşındaydı; babam bizi gözleri görmeyen bir kadına bırakıp gitti. Hiç aramadı. Bazen camiada bizim dünyadan insanlar haber olur, babasını görmüyor ve bakmıyor diye. Onlara hayırsız derler ama çoğu hayırsız değil. Baban sen çocukken anneni terk etsin, başka kadınlara gitsin, sonra sen büyü, toplum içinde yer ve unvan kazan, o zaman ortaya çıksın! Her zaman öfkeliyim, 2005'te öldü zaten."
'BABA OLMAKTAN KORKUYORUM'
"Baba olmayı istemekle beraber bundan korkuyorum. Belleğime o kadar işlemiş bir acı ve kader var ki... Yanlış bir seçim yapıp, çocuğumun ayrı anne baba ile büyümesinden korkuyorum"
"Gözleri görmeyen bir kadın büyüttü bizi. O kadın ne başkasıyla evlendi, ne başka erkek girdi hayatına, hayatını bize adadı. Yemedi yedirdi, giymedi giydirdi. Ayakkabısı delik diye içine poşet giydiğini bilirim fabrikaya giderken. Nasıl tapmazsın bu kadına? Gençliğinde, fabrikada çalıştığı dönemde gözleri rahatsızlanmış. Gittiği doktor gözlük vermiş, takmamış. Dayımda da aynı hastalık var; tavuk karası... Dayım gözlüğü iyi kullanarak bertaraf etmiş ama anneminki ilerledi. Şu an sokakta tek başına yürüyemeyecek kadar ileri. Çok uzun yıllar olduğu için o da biz de artık alıştık. Ara ara iyi haberler duyuyoruz, heyecanlanıyoruz ama sonra olmuyor. Kader... "
"Benim için dünyanın hiçbir unvanı ya da varlığı önemli değil. Mütevazı, küçük bir hayat yaşıyorum zaten. Önemli olan annemin mutluluğu. O her zaman "Oğlum ben senden razı oldum, Allah da senden razı olsun" der. Dünyanın en büyük mutluluğu bu işte... Bunun dışında hiçbir dünya nimeti umrumda değil.Hayatıma girecek kadının anneme karşı ufacık bir tavrı, yaptığı küçücük bir mimik beni yıkar. Hatta aşkımı bitirir. Belki psikolojide de bu bir rahatsızlıktır, bilmiyorum.""