USD 34,65
EUR 36,69
ALTIN 2.925,79
BIST100 9.640

Hasan Boğuldu Şelalesini daha önce keşfettiniz mi?

Hasan Boğuldu Şelalesi, Kaz Dağları’nı keşfe çıkan herkesin kesinlikle uğraması gereken bir keşif rotası. Assos’a yakın olması sebebiyle bu bölgeye tatile gidenlerin de yolunun üstünde bulunuyor. İşte Hasan Boğuldu Şelalesi hakkında her şey...

Hasan Boğuldu Şelalesini daha önce keşfettiniz mi?
30 Temmuz 2021 | 17:38
Son Güncelleme:

Hasan Boğuldu Şelalesi Assos’ a (Behramkale) oldukça yakın. Hasan Boğuldu Şelalesi Kaz Dağları Milli Parkı içinde bulunuyor. Hikayesi ile hüzne boğan bu şelale, görüntüsüyle ise tam anlamıyla güzelliğe doyuruyor insanı.

Ağaçlarla kaplı şelale alanına ilk girdiğinizde Sütüven Şelalesi karşılıyor sizi. Tepeden akan suyun aşağıda oluşturduğu gölet, Hasan Boğuldu Şelalesi’nden daha sığ ve tabii ki yine tertemiz. Hasan Boğuldu Şelalesi’ne ulaşmak için biraz yürümeniz gerekiyor. Ormanın manzarasını izlerken yol hemen bitiveriyor zaten.

Yemyeşil ormanın içinde, ışıl ışıl billur gibi suyu ziyaretçilerine göz kırpsa da cam gibi olan gölde yüzmeye karar verirseniz eğer durabileceğiniz süre en fazla 10 saniye. Çünkü şelale suyu oldukça soğuk. Göl o kadar temiz ki gözler seyretmeye doyamıyor, kendini sulara atası geliyor insanın.

Şelalenin ve o eşsiz oksijen deposu ormanın tadını doyasıya çıkarabilmeniz için ya hafta içi ya da hafta sonu erken saatlerde gitmenizi öneririz. Aklınıza burası düştü ya da bir şekilde bu yazıyla karşılaştıysanız cennet vatanımızın bu köşesini görmenizi mutlaka tavsiye ederiz.

Hasan Boğuldu’nun Hikayesi

Kaz Dağları’nın içerisinde cennetten bir köşe olan bu şelalenin ismini duyunca ister istemez insanın aklında soru işaretleri beliriyor. Tabi hemen akabinde hikayeler, efsaneler aramaya başlıyoruz bu ismin arkasında.

Hasan Boğuldu’nun hikayesi bir tane değil, anlatılan 3 farklı efsane var. Aslında bu hikayelerin hepsi Emine ve Hasan’ın aşkının farklı şekillerde anlatılmış versiyonları diyebiliriz. En çok bilinen hikayesini sizlerle paylaşıyoruz.

Kaz Dağları’nın zirvesinde bulunan Beyoba Köyü’nde yaşayan Emine ile Ova Köyü’nden Hasan’ın pazarda birbirlerini görmesi ve aşık olması ile başlar Hasan Boğuldu Şelalesi’nin hikayesi. İsimden de anlaşılacağı üzere ne yazık ki mutlu sonla bitmez bu aşk. Çünkü birbirlerini seven iki gençten Emine’nin ailesi kızlarının Hasan ile evlenmesini istemez. Bunun sebebi de Hasan’ın ovada yetişmiş bir insan olması ve bir Yörük köyünün ağır şartlarına ayak uyduramayacağını düşünmeleridir.

Yine de Hasan ve Emine’nin birbirlerine olan sevgilerinden vazgeçmediklerini görüp Hasan’ı bir sınavdan geçirmeye karar verirler. Eğer Hasan bu yükün altından başarıyla kalkabilirse iki gencin evlenmelerine izin vereceklerdir. Emine’nin ailesinin bu ova gencinden istediği, 40 kiloluk bir tuz çuvalını sırtlanarak 5 saat mesafedeki obaya yani Kaz Dağları’nın zirvesine çıkarmasıdır.

Böylelikle Emine önde Hasan arkada yola düşerler. Tabi Hasan sırtında olan ağır yüke birkaç kilometre dayanabilir ancak daha fazla ilerleyemez. Emine ise sevdiği adamın arkasında olduğunu düşünerek yola devam eder. Bir süre sonra Hasan’ın arkasında olmadığını fark eden genç kız, geri dönerek sevgilisini aramaya başlar. Ona hediye ettiği yazmanın suyun içinde olduğunu gördüğünde ise onun boğulduğunu düşünür ve bu acıya dayanamayarak kendisini göletin hemen dibinde bulunan çınar ağacına asarak intihar eder.

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi bu efsanenin farklı versiyonları olsa da acı son her birinde aynı şekilde kalır. Yani Hasan Boğuldu’nun hikayesi ne yazık ki mutlu sonla bitmez.

Hasan Boğuldu’ya Nasıl Gidilir?

Sakarya'dan yola çıkıyorsanız eğer ilk durak Edremit. Sonrasında Zeytinli üzerinden yolunuza ettiğinizde karşınıza çıkan yol ayrımından Hasan Boğuldu Şelalesi’ne yönelmeniz yeterli. Navigasyonda arattığınızda şelalenin bulunduğu alan için karşınıza birkaç tane alternatif güzergah çıkabilir ancak yolu en düzgün olanı Zeytinli üzerinden gidileni. Hasan Boğuldu Şelalesine yolculuk araç ile Sakarya'dan 4 saat, İstanbul'dan 5 saat, Ankara'dan 8 saat, İzmir'den 3 saat sürmektedir.

Editör: Hilal Beyaz