HAÇ İLE HİLAL'İN SAVAŞI
Selahaddin ALBAYRAK
Daha önceki yazılarımızda, İsrail'in hedefinin Kutsal Topraklar olduğuna işaret etmiş, Filistin de başlattıkları savaşın, din savaşı olduğu, yani Haç ile Hilal’in mücadelesi olduğundan bahsetmiştik. Nitekim Netenyahu da akşamki konuşmasında, kutsal kitaplarında geçen "Yeşeya Kehanetinden" bahsederek sözlerimizi teyit etmiş oldu.
Bu savaşla maksat; tüm orta doğuyu, Yahudilerin amaçları doğrultusunda ele geçirerek, bu toprakları Müslümanların kanı ile sulamaktır. Tekrar söylemek gerekirse Netenyahu'nun bahsettiği “Yeşeya Kehanetini gerçekleştireceğiz” sözünün karşılığı budur. Buna göre Netenyahu'nun Gazze'yi bombalamadaki nedeni Filistin’deki çocukları öldürme de ki hedefi Yeşaya Kehanetidir.
Peki bu kehanette ne diyor.
İsrail, Tanrı’nın seçkin halkı olacaktır.
İsrail, tüm uluslara adalet ve kurtuluş getirecektir.
İsrail, dünyanın ışığı olacaktır.
İsrail, Tanrı’nın krallığı olacaktır.
Dolayısı ile bu savaşın çıkış noktası dindir. Yahudiler de kutsal kitaplarında geçen hedefleri gerçekleştirebilmek için harekete geçmiştir.
Yani Nil’den Fırat’a o coğrafyada kim varsa bu kehanete göre hedeftir. Lübnan, Mısır, Suriye en sonunda Türkiye hedeftir. Netenyahu “Yeşaya” diyerek, tüm bu ülkelere açıktan savaş açtığını da söylüyor.
Şimdi gelelim Netenyahu’nun ve bu inanışa mensup Yahudilerin, tahrif ettikleri kutsal kitaplarında geçen ve çok kanlı ifadeler ile ele alınan hedeflerini gerçekleştirip, gerçekleştiremeyeceği fikrine.
Nasıl ki onlar hedeflerini belirlemede kutsal kitaplarından istifade ediyor, bizde cevabı kendi Kutsal Kitabımız Kur’an-dan bulalım.
Öncelikle bu gün Filistin konusunda Müslümanların yardım beklediği AB, ABD gibi Hristiyan kulübü ülkelerle ilgili Bakara 120. Ayette geçen ifadelere ALLAH Buyuruyor ki; “Onların dinlerine tâbi oluncaya kadar ne Yahudiler ne de Hristiyanlar senden asla râzı olmayacaklardır.” yani onlardan yardım beklemek beyhudedir, yardım gelmeyecek.
Al-i İmran, 3/112-113: " Yahudiler nerede bulunurlarsa bulunsunlar, Allah'ın ahdine ve insanların (müminlerin) himayesine sığınmadıkça, kendilerine zillet (damgası) vurulmuştur; Allah'ın hışmına uğramışlar ve miskinliğe mahkum edilmişlerdir.
Kur’an; Yahudilerin korkak olduğundan, Peygamberlerini öldürdüğünden de bahseder.
Kur’an-a göre Netenyahu ve Yahudiler sadece hayal kuracaklar, çok ağır bir yenilgi alacaklar.
Bunu sadece Kur’an demiyor, Yahudilerin kendi kitapları da diyor. “Sizin dualarınızdan tiksiniyorum” diyor. “Bebeklerinize varana kadar soyunuzu kurutacaklar” diyor. Bir okusalar Kur’an-dan daha ağır ifadeler ile yok olacaklarını da göreceklerdir.
Anladığımız kadarı ile Netenyahu ve onunla bir düşünenler sadece Yeşaya Kehanetleri ile büyümüşler, temennimiz kitaplarında yazan diğer kehanetleri de araştırmalarıdır.
Netenyahu’ya bir konuyu daha hatırlatmak isteriz eğer tarihine bakarsa görecektir ki ataları da bu kehaneti gerçekleştirmek istemiş fakat yaptıkları her hamle sonları olmuştur. Soykırıma varana kadar büyük badirelerden geçmişlerdir. Anladığımız kadarıyla bundan bile ders çıkarmaktan acizler ve dört nala aynı sona doğru ilerliyorlar.
Sözümüzü İbrahim Hakkı Hz’lerinin şu sözleri ile bağlayalım.
Hak, şerleri hayr eyler,
Zannetme ki gayr eyler,
Ârif ânı seyr eyler,
Mevlâ görelim neyler,
Neylerse, güzel eyler...