Gerçek Bir Trajedi: Turgut Özal'ın Manevi Kızı Aysel'in Bulgaristan'dan Türkiye'ye Zorlu Geliş Hikayesi

Bulgaristan Komünist Partisi'nin başlattığı Soya Dönüş projesi ile Bulgaristan'da yaşayan Türkler büyük çaplı bir asimilasyon politikasına maruz bırakıldı.
O dönem Bulgaristan hükümeti Türklerden isimlerini değiştirmelerini istemiş, ibadet etmelerini ve Türkçe konuşmalarını yasaklamıştı.

Bunun karşısında Bulgaristan'da yaşayan Türkler bir nevi Türkiye'ye göç etmeye zorlanmış ve parça parça olarak yaşadıkları ülkeyi bırakarak Türkiye'ye dönmeye başlamıştı.
Türkiye'ye göçler devam ederken Bulgaristan hükümeti kendisine izin vermediği için ailesi ile Türkiye'ye tatile gelemeyen biri daha vardır: Aysel Özgür.

Ailesi Türkiye'de olan Aysel Özgür izin verilmediği için ailesiyle birlikte gelememiş ve Bulgaristan'da tek başına kalmıştır. Baskılardan dolayı Özgür'ün ailesi de Bulgaristan'a dönmek istememekte ve kızını Türkiye'ye getirmenin yollarını aramaktadır.
Temmuz 1986'da Aysel Özgür'ün ailesi Bulgaristan Konsolosluğu önünde ölüm orucuna başlar.

Tek talebi kızı Aysel'in Türkiye'ye gönderilmesidir. Bu eylem kamuoyunun dikkatini çeker ve gazetelere haberlere konu olunur. Eylemin 8.gününde tüm aile üyeleri hastaneye kaldırılır.
Sonradan anlaşılır ki eylemin bitmesinin sebebi hastaneye kaldırılmaları değil dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren neden olmuştur.

Kenan Evren aileyi ikna etmiştir, bu ölüm orucu ve eylem biter ama sonrasında hemen Sultanahmet Meydanı'nda başka bir ölüm orucu başlar. Aileleri, eşleri ve çocukları Bulgaristan'da kalan 16 aile eyleme başlar. Böylece bu durum kamuoyunda daha büyük yankı uyandırır.
O dönem gündemde başka bir konu daha vardır: Naim Süleymanoğlu'nun Türkiye'ye kaçması.

Avustralya'dan Türkiye'ye kaçan daha doğrusu irtica eden Süleymanoğlu Türkiye gündeminde büyük bir yankı uyandırıyordu. Süleymanoğlu'nun gelmesi ile birlikte Avrupa Birliği'nde Bulgaristan'da kalan Türkler için de konuşulmaya başlanmıştı.
Bulgaristan'da yaşadığı zorlukları anlatan Süleymanoğlu ile birlikte Aysel'in hikayesi iyice alevlenmiş ve Türkiye başta olmak üzere tüm Avrupa'nın gündemine oturmuştu.

Bu sırada Bulgaristan ile Türkiye bir telekonferans yaparak bir anlaşmaya varılır. Bu anlaşmaya göre 103 çocuk Bulgaristan'dan Türkiye'ye gönderilecekti.
Bu haber karşısında çocuklar Türkiye'ye küçük gruplar halinde gelmeye başlar ama gelmeyen tek bir kişi vardır...

Bu kişi uzun süredir beklenen Aysel'dir. Pek çok çocuk Türkiye'ye gelerek ailelerine kavuşurken Aysel gönderilmez ve Bulgaristan'da kalmaya devam eder.
Aysel'e olan ilginin büyümesi üzerine Aysel Özgür'ün hayatı dizi yapılır.

Yeniden Doğmak ismi ile ekranlara çıkan dizi büyük ilgi ile karşılansa da dizinin 3.bölümü gelmez. TRT de yayınlanmayan 3.bölüm için teknik aksaklık açıklamasını yapsa da işin aslı sonradan ortaya çıkar.
Bulgaristan dizinin yayından kaldırılması şartı ile Aysel'i Türkiye'ye yollamayı kabul eder.

Turgut Özal, Mesut Yılmaz ve Adnan Kahveci telekonferans ile Bulgaristan hükümeti ile görüşür ve Aysel'in gönderilmesi karşısında diziyi kaldıracaklarını belirtirler. Bunun üzerine dizi sadece 2 bölüm yayınlanır ve sonradan yayından kaldırılır.
Ve 30 Ağustos'ta Aysel Türkiye'ye gelir.

Türkiye'ye gelecek uçağa binmeden önce Bulgaristan'da sivil polisler tarafından Aysel'e iğne yapılmaya çalışıldığı iddia edilir ve basına yansır. Bunun doğruluğu tartışılsa da Aysel'in Türkiye'ye gelmesi de oldukça olaylı olmuştur. 30 Ağustos'ta Aysel'in ailesine kavuşması canlı yayında verilir.
Sonrasında Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal uçak ile Aysel'i İstanbul'dan Ankara'ya getirir ve Aysel Turgut Özal ile buluşur.

TRT'de canlı yayın olarak verilen bu buluşmada Turgut Özal, Aysel'i manevi kızım diyerek kucaklar. Özal ailesi için de oldukça duygusal olan bu buluşma Türkiye'nin gündemine oturmuştur.
Sonrasında bir canlı yayında Aysel ve Naim Süleymanoğlu birlikte yer alır ve ertesi gün bu ikilinin birbirine ne kadar yakıştığı konuşulur.

Bunun üzerine Aysel de Naim Süleymanoğlu ile nişanlanabileceğini, evlenebileceğini ama öncesinde iki tarafın da eğitim ve hedefler anlamında yapması gereken şeyler olduğunu söyler.

Hatta sonrasında nisanlandıklarına dair gazetelerde haber çıkar. Ama sonrasında bu ilişkinin devamı gelmez.
Bulgaristan'ın Türklere yaşattığı zulmü gözler önüne seren Aysel'in hikayesi Türkiye'yi ve Turgut Özal'i oldukça etkilemişti, hatta o dönem neredeyse herkes çocuğuna Aysel ismini verdi.

Bu acı dolu hikaye dönemin unutulmazları arasında yerini aldı. Turgut Özal'ın Aysel için verdiği mücadele de o dönem Bulgaristan'dan gelenler için oldukça önemli bir olay olarak akıllara kazındı.