Millî Eğitim Bakanlığı olmadan geleceğin ekranının olamayacağını vurgulayan Tekin, "Türkiye'de şu anda 18 milyon öğrenci, 1 milyon 200 binin üzerinde öğretmen ve yaklaşık olarak, sadece okul bazlı değil kurum bazlı olarak, 100 binin üzerinde fiziki yapı anlamında kurumumuz var. Bu, devasa bir yapı... Bizimle bu konuda işbirliği yapan herkese kapılarımızı açmak isteriz." ifadesini kullandı.
Bakanlığın bu zirveden bağımsız olarak dijital okuryazarlık ve ebeveyn okuryazarlığı projelerini yaptığını aktaran Tekin, eski Bakan Nabi Avcı'nın medya okuryazarlığını 2013'te ilk başlatan kişi olduğunu anımsattı. Bakan Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile Türkiye'de 12 yıllık zorunlu eğitimde ve okul öncesi eğitim kurumlarında müfredatı yenilediklerini kaydederek, dijital okuryazarlığın da bütün programların içerisine yedirdikleri başlıklardan olduğunu bildirdi.
Bakan Tekin, "Dijital alanda çocuklarımızın yetkinliklerinin artırılmasını, sadece bir ders bazında değil, bütün hayat becerileri anlamında kazanmasını istiyoruz. Maarif Modeli'nin önemli kazanımlarından biri, bu... Çocuklarımıza teorik kazanımları yanında hayat becerileri verecek bir başlık oluşturduk." bilgisini paylaştı.
"Aileler için yedi sekiz dakikalık dizinin yer aldığı Velivizyon platformu hayata geçirildi"
2024-2025 eğitim öğretim yılını 3 konu başlığına ayırdıklarını anlatan Tekin, bunlardan birinin, ailelerin eğitim öğretim süreçlerine daha proaktif biçimde dâhil edildikleri süreci başlatmak olduğunu dile getirdi. Bakan Tekin, "Okulların açıldığı ilk haftayı, okula yeni başlayan çocuklarımızın aileleriyle birlikte adapte olacakları bir organizasyonla başlattık. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile birlikte yürüttük. Bunu gelenekselleştirmek istiyoruz ve o haftayı 'Okula Başlama Bayramına' dönüştürmek istiyoruz. RTÜK ve Netflix yetkilileri burada, bu konularda bize verecekleri destekler bizi mutlu edecektir." açıklamasında bulundu.
Aileler için yedi sekiz dakikalık dizinin yer aldığı Velivizyon platformunu da hayata geçirdiklerini ifade eden Tekin, öğrenciler ve aileleri için yaptıkları çalışmaları anımsattı.
Yusuf Tekin, ailelere ve çocuklara ilişkin süreçlerin sağlıklı yürüyebilmesi için yasal düzenlemelerle güvence altına alınması gerektiğine işaret ederek, "Dijital medyanın sağlıklı kullanımı için, korunmaya muhtaç tüm kesimlerin korunabileceği bir yasal metni, ilgili kamu otoriteleri ile paylaşmak üzere hazırlıkların içindeyiz. Bütün bu etkinliklerin sağlıklı sonuçlara erişebilmesi ve başarılı olabilmesi, Netflix gibi platformların toplumlar tarafından benimsenebilmesi için kuşkusuz kültür unsurlarına saygı göstermesiyle mümkün olacaktır." sözlerini sarf etti.