Walder Frey, bir kahraman olma cesaretine sahip değildi, bu yüzden korkaklık, açgözlülük ve kötülük dolu bir hayatı seçti. Walder Frey’in yaptığı her şey, bir kızgınlık ve açgözlülükten doğuyordu; asla daha asil bir amacı yoktu.Doğası gereği korkak ve asalak olan Walder Frey, hainlik yoluyla istediğini nasıl elde edeceğini bilen bir adamdı.
Kendi evinde ve onun desteğiyle ünlü Kızıl Düğün gerçekleşti ve bu olay, Robb Stark, Robb’un eşi ve doğmamış çocuklarının hayatına son verdi. Bu an, Walder Frey’i tüm zamanların en nefret edilen televizyon karakterlerinden biri yaptı. Frey, sonraki birkaç yıl boyunca bu olayın sonuçlarını övünerek anlatmaya devam etti, ta ki Arya Stark’ın elinde tatmin edici bir şekilde şiddetle öldürülene kadar.
Walder, tam anlamıyla sefil biriydi. Güce sadece başkalarına olan nefretinden dolayı tutunmuş ve yine aynı nedenle onu ele geçirmişti. Bunu, birçok çocuğundan bir hanedanlık kurmak için yapmamıştı ve kesinlikle daha iyi bir yönetici olacağına inandığı için de yapmamıştı. Bunun yerine, sadece diğerlerinin yüzündeki gülümsemeleri silmek istemişti, çünkü onlar onun ne tür bir adam olduğunu biliyordu.