"Tottenham zaferini statta yaşayacaktı"
Kaza anını anlatan baba Serkan Kurt, "Oğlum 9 yaşındaki Yiğit Kurt ile beraber perşembe günü Bodrum'dan İstanbul'a Galatasaray-Tottenham maçı için yola çıktık. İmkanlarımız da yoktu. Birkaç arkadaşımız vesile oldu, bir şekilde maça gitmeye karar verdik ve perşembe günü sabah yola çıktık. Yola çıkmadan 3 gün önce oğlum tüm hazırlıklarını yaptı, formalarını, bayraklarını kattı arabanın içine. Ben bilmiyordum böyle bir şey yaşanacağını. Yiğit Kurt, benim oğlum 9 yaşındaydı, ilkokul son sınıf öğrencisiydi. Koyu bir Galatasaraylıydı. Yola çıktık ve otobanda Susurluk yolunda çok büyük bir kaza geçirdik. Ben farklı hastaneye kaldırıldım, tedavi gördüm. Oğlum ise buraya Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesi'ne getirildi. Benim de omuriliğimde sorun olduğunu düşündüler, MR çekildi. Eşim geldi bu arada, hem oğlumun hem benim yanımda olmaya çalıştı. Ancak oğlum geldiği günden bu yana çok kötüymüş.
Sonra beni bir ambulansla buraya naklettiler. Bugün de oğlumun beyin ölümünün gerçekleştiğini öğrendik. Biz bir şeylerin kararını vermekte çok güçlük çektik. Beyin ölümü gerçekleştiğinde kalbi atıyor. Çocuğunuzun yanına gidiyorsunuz, her an kalkacakmış gibi, sarılacakmış gibi hissediyorsunuz ama olmuyor. Çok zor karar verdik, düşündük. Aslında düşünme kısmının kısa sürmesi lazım. Beyin ölümünden sonra kalbin durma süresi yok dedi doktorlar, her an olabiliyormuş. Biz de oğlumuzun organlarını annesi ile ağabeyi ile beraber bağışlamaya karar verdik" dedi.
Baba Serkan Kurt, Vali Ustaoğlu'nun korumalarının kaza sonrası kendilerine yardım ettiğini de anlatarak, "Balıkesir Valisi olduğunu sonradan öğrendiğim bir kişinin korumaları bize yardımcı oldu. Allah bin kez razı olsun, bizimle çok ilgilendi. Hastanedeyken de arayıp sormuş. Kendisini tanımıyorum ancak sağolsun, hakkını helal etsin. Baba yürekli bir insanmış. Çok teşekkür ediyoruz" dedi.
"Biz ağlıyoruz ama başka ailelerin düğünü olacak"
Serkan Kurt, oğlunun acısını huzurla yaşamak istediğini söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Oğlumun, Yiğit'imin kalbini taşıyacak olan çocukla tanışmak istiyorum. Kesinlikle bir çıkarım yok. Ona sarılmak, oğlum gibi sevmek istiyorum. Galatasaray konusuna gelirsek. Ben bir baba olarak başaramadım, oğlumu stada götüremedim. Lütfen gelin, son yolculuğumuzda oğlumuzun yanında olun. Hissedecek, ben bunu biliyorum. Benim oğlum çok temiz kalpli bir çocuktu. 1 ay önce kumbarasındaki paraları SMA'lı bir hasta çocuk için bağışlamıştı. Organ bağışı gerçekten çok önemli. Ben ağlıyorum, biz ağlıyoruz ama başka ailelerin düğünü olacak. Bu hastanede belki de tam şu anda organları alınıyor. Hem üzülüyorum, hem seviniyorum. Oğlum başka bir bedende yaşayacak. 10 gündür buralardayız. Çok çöktük, acımı yaşamak istiyorum. Galatasaray Kulübü'nden rica ediyorum, lütfen oğlumun son yolculuğunda yanımızda olun. Herkesi çok seviyordu. Özellikle İcardi, Mertens, Osimhen. Oğlum benden Osimhen maskesi istedi, alamadım. 'Stada gidelim GS Store'dan alacağım' dedim oğluma. 'Tamam baba, paran olduğunda alırsın' dedi. Lütfen yanımızda olsunlar, oğlumu kırmasınlar. Böyle bir şey olursa ben bir ömür duacı olurum, bir ömür köle olurum."
Gözü yaşlı anne Galatasaray camiasına seslendi
Anne Pınar Kurt ise, oğlunun birçok çocuğun bedeninde yaşayacağını söyledi. Anne Kurt, "Oğlumun kalbi onda (bağışı alan kişi) atacak, onda can bulacak. Benim oğlum onlarda yaşayacak. Ben de gidip o çocukları seveceğim, kendi çocuklarım gibi sevmek istiyorum. Ben onları severek oğlumun bütün organlarını hissetmek istiyorum. Oğlum fanatik bir Galatasaraylıydı. Ya futbolcu ya da arkeolog olmak istiyordu. Çok merhametli bir çocuktu. Ben Galatasaray'dan herhangi bir futbolcunun oğlumun cenazesine gelmesini istiyorum. Oğlumun son arzusunu gerçekleştirsinler, bir anne olarak yalvarıyorum. Oğlum onları göremedi ama onlar lütfen oğlumu gelip görsünler. Bir anne olarak tüm Galatasaray camiasına yalvarıyorum" dedi.
Öte yandan, hayatını kaybeden minik Yiğit'in karaciğeri, böbrekleri ve kalbi nakil bekleyen 4 çocuğa nakledilecek. Yiğit'in kalbi ise Hacettepe Üniversitesi'nde yine 9 yaşındaki bir çocuğa nakledilecek.
9 yaşındaki Yiğit'ten geriye Galatasaray Spor Kulübünde oynadığı futbol videoları ve en sevdiği Galatasaraylı futbolcularla TV ekranı önünde çekilmiş fotoğrafları kaldı.