Mesleğini çok sevdiğini belirten Recep Erbay, "Dededen, babadan kalan bir meslek. Sepet örme işine küçükken babamın yanında öğrendim. Bu yaşıma geldim ve mesleğimi ilerlettim. Sepet örmek çok zor bir iş ama benim için artık zor değil. Severek yaptığım için bugüne kadar çok sepet ördüm ve değişiklikler yaptım. Önceden fındık veya elma toplanan sepetlerden daha dekoratif sepetlere geçiş yaptık" dedi.
Geçmişte yaygın olarak kullanılan sepetlerin artık zaruri bir ihtiyaç olmadığını vurgulayan Erbay, "Sepeti alanlar artık hobi olarak alıyor. Zaruri bir ihtiyaç değil ama görünümü güzel olduğu için alıp kullananlar var" diye konuştu.
Sepetlerini fındık ağacı dallarından yaptığını ifade eden Erbay, "Babamdan öğrendiğim gibi yapıyorum. Fındık ağacı bol olduğu için fındıktan devam ediyoruz ve sepetler daha da güzel oluyor" dedi. 2 yıl önce "Somut Olmayan Kültür Mirası Taşıyıcısı" olarak belirlenen Erbay, birçok fuara katılarak sanatını tanıtmaya devam ediyor.
Erbay, "Düzce'de halk eğitiminin bir sergisinde stant açmıştım. Turizm Müdürlüğünden gelip bu sepeti neyden yaptığımı sordular. Fındık ağacından yaptığımı söyleyince bana kartlarını verdiler. Daha sonra yanlarına gittim ve Kültür ve Turizm Bakanlığı'na sanatçı kimliği için başvurdum. Ankara'da sınavlara girdim ve 5-6 ay sonra kartım geldi. Almanya ve İstanbul'daki fuarlara katıldım, birçok bölgede fuarlara katılmaya devam ediyorum" ifadelerini kullandı.