Erdoğan yeniden Cumhurbaşkanı olacak
Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "2023 yılında Cumhur İttifakı sandıktan açık ara farkla çıkacaktır. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, yüzde 50'yi fersah fersah aşan oy oranıyla yeniden seçilecektir." dedi.
Devlet Bahçeli MHP Grup Toplantısı'nda gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkan satır başları:
Küçük heveslerde büyük hedeflerin çıkmayacağı berrak şekilde görülecektir. İnanmak kutlu hedeflere vasıl olmanın, kendini aşma becerisi göstermenin yegane göstergesidir.
Cumhur ittifakının gelecekteki Türkiye tasavvurunu paylaşacağız. Ülkemizin hiçbir yerinde zillet ittifakının iddia ettiği gibi bir tablo yoktur. Çürük çarık zihniyetlerin hiçbir sözü söz değildir. Yalandan vergi alınsaydı, bunlar iflas etmekten kendini koruyamazdı.
Sahte mağdur tiyatroları, kurmaca diyaloglar kimseyi inandıramaz.
CUMHUR İTTİFAKI SANDIKTAN AÇIK ARA FARKLA ÇIKACAKTIR
MHP 18 Şubat 2022 tarihinden bugüne kadar 493 ilçemizi heyetler halinde ziyaret etmiştir. Adım adım 2023 temalı siyasi çalışma programımızla gönüllere misafir oluyoruz. Cumhur ittifakı Türkiye'nin her yerinde milletiyle oturup kalkıyor. Gittiğimiz her yerde gördüğümüz açık gerçek şudur, 2023 yılında Cumhur İttifakı sandıktan açık ara farkla çıkacaktır. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, yüzde 50'yi fersah fersah aşan oy oranıyla yeniden seçilecektir.
Kasım'da seçim olabilir diyen Kılıçdaroğlu, ya hayal aleminde yaşıyor ya da paraşütsüz uçuş dersi alıyor. Bizim tavsiyemiz bir an evvel en yakın kliniğe gidip tedavi olmasıdır.
Ortak bir aday üzerinde anlaşamayan, birbirlerinin aleyhine kazan kaynatan böylesi bir zillete ne Allah razı gelecek, ne milletimiz rıza gösterecektir.
Cumhur ittifakı Türkiye'nin gücüne güç katacak ümit haznedarıdır. Zillet ittifakı akıntıda sürüklenen bir saldır. Bağımlılık halinde yaşayan kirli bir kumpanyadır.
ZİLLET İTTİFAKI
Zillet ittifakının nasıl bir adayı vardır ki yıpranmasın diye açıklamaktan imtina ediyorlar. Son düzlüğe girilirken bu korkakça yaklaşımın ardında acaba bilinçli ve taktik bir geciktirme mi söz konusudur yoksa 6 artı 1 formatlı masaya hakim olduğu anlaşılan demir bir çatlak mı etkili? Çıkarsın adaylarını görsünler Hanya'yı Konya'yı. Türkiyemiz üzerinde hesabı olanlardan kim varsa hepsi zillet ittifakının arkasında sıraya girmiştir. Henüz ortak aday üzerinde anlaşamayan, lobilerin eline geçen ortak gayeleri dış güçlerin emellerine hizmet olan siyasi partilere Türkiyemizin emanet edilmesi istikbalimizin hiçe sayılmasıdır. Önündeki her taşa takılan zillet ittifakı akıntıda sürüklenen bir saldır. Eski tarz siyaset yeniye direnen eski kafa ile yeni dünyada varlık hükmünün ibrazı çok zordur.
Bizim elimizde bir çekiç olursa çivi çakmamız icap edecekse bu çiviyi tahtaya değil zalimlerin teröristlerin hainlerin kafalarından tam orta yerine çakacağımızı herkesin bilmesinde yarar olacak.''
Dünyaya karşı kapanmak ve içe dönmek demek, Allah'ın kelamını anlatmaktan ve savunmaktan vazgeçmek demektir. Buna da olurumuz yoktur, hep umutlu olacağız. Biz yeryüzünde unutulmuş bir savaşın kayıp askerleri değiliz. İyiliğin asıl manası bireysel değil toplumsal olmasıyla tezahür edecektir. Bugünkü tüketim toplumu küresel bir toplumdur. İçinde zenginlik adalarıyla yoksulluk havuzları bulunmaktadır. Gemisi kurtaran kaptan iddiaları, yıkıcı rekabetler, sonlu bir hayat içinde sınırsız servet iştahı felaket habercisi haline dönüşmüştür. Herkese fayda sağlayacağı iddia edilen damlama ekonomisinin aslında bir dolandırıcılık olduğu Oscar ödüllü bir iksidatçı tarafından itiraf edilmedi mi? Küresel ekonomi cücelemiştir, motoru teklemiştir.
Küresel ekonomi fırtınalı bir havada, bozuk pusulayla yolunu bulma çabasındadır. ABD, Birleşik Krallık ve Almanya faiz silahına sarılmışlardır fakat silahtaki mermi azalmaktadır. Gıda ve enerji fiyatları küresel enflasyonu çıkarmaktadır. Gıda krizinin geri planında bu ve buna benzer yüksek düzeyli tehditvari açıklamaların hiç mi payı yoktur. NATO Genel Sekreteri'nin sözlerini neye yorumlamalıyız. Gıda sorunu yaşanıyorsa bunun sorumlusu küresel emparyalizm değil midir? Bunlar kime ne anlatmanın merağındadır. Tahıl koridorunun inşasıyla ilgili çabalara destek verilmesi gerekirken Fransa Cumhurbaşkanı'nın Kiev'e gitmesi ve Romanya üzerinden bir yol açılmasını istemesi bize göre yamyamlıktır. İnsanlar aç kalmış, açıkta kalmış, sözde gelişmiş ülkelerin umrunda değildir. Bu aşamada Rusya-Ukrayna savaşının sonuçları tüm dünyada hissedilmektedir. Mısır, bu olumsuz gelişmelerden en çok mağdur olan ülkelerin başında gelmektedir.
TÜSİAD'A SERT TEPKİ
Mühim olan Türkiye'nin alacağı pozisyon, üstleneceği tarihi roldür. Türkiye ekonomisinde pireyi deve yapan siyasi sefillerin dünyanın nereden nereye geldiğini göremedikleri ortadadır. Türkiye pozitif olarak ayrışırken yatırım, üretim alanlarında bir adım öne çıkmaktadır. Gıda krizinin bize yansımasını en aza çekmemiz mümkündür. Patates, soğan, patlıcan fiyatlarını abartanlara diyorum ki biraz vicdanınız kaldıysa, kimin tarafında olduğunuzu açıklayın. Kimlerin değirmenine su taşıdığınızı söyleyin. İşte görüyorsunuz TÜSİAD Başkanı işi gücü bırakıp İsveç ve Finlandiya'nın yanında saf tutmuş. TÜSİAD'ın mensubiyet duyduğu ülke neresidir. Bir kez olsun milli olsun. Boş yapmayın, Türk de olamıyorsanız bari insan olun. TÜSİAD'ın selam durduğu İsveç, Kandil'in finans bankasına dönüşmüştür. Zillet ittifakı ile İsveç bu durumdan mutlu mudur? Brüksel'de toplanan NATO Savunma Bakanları toplantısında PKK'nın elindeki silahların Sayın Akar eliyle mutahaplarına gösterilmesi ihanet çetesinin nerelere ulaştığının göstergesidir.
Toplumsal bünyeyi ur gibi saran şiddet vakalarında bir türlü azalma, zayıflama emaresi görülmemektedir. Vahşet haberleri, seri cinayetler maalesef milli vicdanı derinden yaralamaktadır. Bazı diziler, Magazin programları hepimizi rahatsız etmektedir.