Erdoğan, Ekonomik Dönüşüm ve Yeni Paradigmalar Zirvesi'ne katıldı
Ekonomik Dönüşüm ve Yeni Paradigmalar Zirvesi'nde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yüksek enflasyonu aynı hızla düşürebilme gücüne sahip olduklarını söyledi.
Türkiye'de düşük faize rağmen yüksek seyreden enflasyon, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı Ekonomik Dönüşüm ve Yeni Paradigmalar Zirvesi'nde masaya yatırıldı.
“Dünyada ortada herhangi bir savaş, çatışma, gerilim olmadığını yani görünür hiçbir sebep bulunmadığı halde açıkça ekonomisi mahvedilme tehdidiyle karşı karşıya kalan sanıyorum tek ülke biziz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, enflasyonu düşüreceklerini biz kez daha yineledi.
"Enflasyonu hızla düşürebilme kabiliyetine sahibiz"
Erdoğan, şunları söyledi:
“Enflasyon oranımızın nispeten yüksek seviyeye çıkması bazılarını şaşırtıyor olabilir. Halbuki biz aynı enflasyonu onları daha da şaşırtacak hızla düşürebilme kabiliyetine de sahip bir ülkeyiz. Bunu geçmişte yaşadık, ondan sonra da düşürdük. Enflasyonun yol açtığı refah kaybını telafi edecek her türlü tedbiri de alıyoruz. Pek çok veri hedeflerimize doğru ilerlediğimizi gösteriyor.”
"Büyüme modeli oluşturduk"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bölgemizdeki insani krizlerin tüm yükünü kayda değer destek almadan taşıyor oluşumuzu, bunun yol açtığı siyasi, ekonomik ve sosyal bedelleri saymıyorum bile işte böyle bir dönemde ülkemiz ekonomisini faiz, kur, enflasyon kıskacına alıp yerle yeksan etme girişimlerine karşı kendi ekonomi programımızı oluşturduk.
Önce ülkemize kurulan tuzakları boşa çıkardık. Ekonomi programımızın odağını yeniden belirledik. Artık bir kalıp haline getirdiğimiz büyüme modeli üzerinden bu modeli oluşturduk. Döviz kuru operasyonlarının yol açtığı sıkıntıları alternatif yöntemlerle çözüme kavuşturduk. Dünyadaki geleneksel üretim ve tedarik kanallarında yaşanan bozulmalara karşı güçlü altyapımızla genç ve zengin insan kaynağımızla öne çıktık." diye konuştu.
"Zorluklarımızı en doğru şekilde analiz ettik"
Erdoğan’ın konuşmasından diğer satır başları ise şöyle:
“Özellikle iktisat politikaları konusunda ilk dile getirdiğimizde ve uyguladığımızda pek çok çevrenin akıntıya karşı kürek çekme derecesinde garipsediği yaklaşımlarımız vardı. Buna karşılık yaşanan her küresel kriz, bizim yaklaşımımızın ne kadar doğru, geliştirdiğimiz yöntemlerin ne kadar gerçekçi, uygulamalarımızın ne kadar sağlıklı olduğunu teyit etmiştir.
Esasen bizim yaptığımız Amerika'yı yeniden keşfetmek veya gökten zembille yeni bir şey indirmek değildir. Bizim yaptığımız iş dünyada ve bölgemizde yaşanan gelişmeleri ülkemizin bu tablo içindeki yerini, imkanlarımızı ve zorluklarımızı en doğru şekilde analiz ederek kendimize yeni bir yol çizmek olmuştur.
"Kendi özgün ekonomi modelimizi oluşturduk"
Açıkça itiraf etmek isterim ki ülkemize karşı haksız, hukuksuz, adaletsiz bir şekilde uygulanan siyasi ve ekonomik yaptırımlar bizi bu yolu aramaya mecbur bırakmıştır. Uzunca bir süre küresel ekonomik sistemin kuralları çerçevesinde yürüttüğümüz ekonomi politikamızı bu tuzaklardan kendimizi kurtarabilmek için ayrıştırdık.
Bunu yaparken de asla küresel ve mali gerçeklerden, iktisat teorilerinin önümüze serdiği muhteşem birikimden, asırlık zengin tecrübelerden kopmadık. Tam tersine hepsinden de en üst düzeyde istifade ederek kendi özgün ekonomi modelimizi oluşturduk.
"Doğru bir yoldayız"
Geçtiğimiz 4 yılda yaptığımız pek çok açıklamada, girdiğimiz birçok tartışmada, bu yaklaşımı teorik altyapısını ve başarılı örneklerini muhataplarıyla paylaştık. Hepsinden önemlisi, salgınla başlayıp savaşla genişleyen küresel ekonomik kriz karşısında sergilediğimiz dayanıklılık ve gösterdiğimiz atılımlarla doğru bir yolda ilerlediğimizi ispatladık.
Hep söylediğimiz gibi biz ne yaptığımızı biliyorduk, ne için yaptığımızı biliyorduk, nereye varacağımızı biliyorduk. Geçen her yılın ve yaşanan her yeni durumun bizi haklı çıkarmış olmasından kendi adımıza memnuniyet duyuyoruz. Ama küresel sıkıntılardan etkilenenler adına da bunları kendilerine yeterince iyi anlatamadığımız için üzülüyoruz.
"Hedeflerimize ilerleyeceğiz"
Sizler çalışma alanlarınız itibarıyla iktisat paradigmasındaki dönüşümü ve bunların ülke ekonomileri üzerindeki etkilerini en iyi bilen kişilersiniz. Bugüne kadar attığımız her adımda sizlerin görüşlerinden, değerlendirmelerinden, tekliflerinden de istifade ettiğimizden şüpheniz olmasın. İnşallah bundan sonra da birikimlerinizle önümüze tütmeye devam edeceğinize inandığım ışıkları takip ederek hedeflerimize doğru ilerlemeyi sürdüreceğiz.
Burada sizlerle sadece Türkiye Ekonomi Modeli olarak adlandırdığımız yeni ekonomi yaklaşımımızın temel mantığını özellikle paylaşmak istiyorum. Türkiye bir asır önce 600 yıllık dev bir imparatorluktan bugünkü sınırlarıyla yeni bir cumhuriyete geçerken en çok ekonomi politikalarını oluşturmakta ve uygulamakta zorlanmıştır.
"Oyunların hepsini bozduk"
Bir asırdır yaşadığımız sorunların ya sebebi ya sonucu hep ekonomiye bağlanmıştır. Bundan 20 yıl önce hükümete geldiğimizde ülkemizin asırlık demokrasi ve altyapı eksiklerini gidermek için kapsamlı bir kalkınma programı başlattık. Milletimiz bizim bu gayretimizi gördüğü için girdiğimiz her seçimde daha yüksek oy oranıyla bizi destekledi.
Türkiye’nin potansiyeli ve imkanlarıyla dünyada durduğumuz yerin orantılı olmadığını gördük. Bunun için önce 2023 hedeflerimizi açıkladık. Sadece bu adım bile bir anda ülkemize yönelik bir dizi senaryonun önümüze konmasına yol açtı. Bizi siyasi istikrarsızlığa, sosyal kaosa, terör bataklığına, bölgesel krizlerin içine sürükleme gibi niyetlerle kurgulanan senaryoların tek amacı, Türkiye’yi demokrasi ve kalkınma rayından çıkartmaktı. Hamdolsun milletimizin desteğiyle bu oyunların her birini bozduk.“