EKŞİ ELMALAR VE ŞİMDİKİ ZAMAN HASTALIĞI
Doç. Dr. Aydın Aktay
"Ekşi Elmalar" İyi bir film...Alzheimer, Demans gibi insanı artık orta yaşlarda bile yakalayan unutkanlık hastalıklarını konu ediniyor...Yılmaz Erdoğan, eski bir Belediye Reis'ini ustalıkla oynuyor...Reis, bu unutkanlık belası ile yaşayan ve kendisini halen muvazzaf Reis zanneden, ismini dahi bazen hatırlayamayan biri...Karısı KOAH Hastası fakat kendisi O'nun durumunun bile farkında değil...Öldüğünde cenazesine bir ruh gibi getiriliyor...Nerede olduğunu bile bilmez bir halde...
Artık her şeyi kolayca unuttuğu için kızlarından biri O'na gülerek daha iyi bir baba olduğunu söylüyor...Bir diğer kızı ise eşiyle boşanma arefesinde geldiği baba evinde babası Reis'in durumunu ilginç bir soru ile öğrenmek istiyor: "-Unutuyor mu hatırlamıyor mu?" Diye...İkisi arasındaki pek de önemsemediğimiz hayati fark bu diyalogla ortaya çıkıyor..."-Gidip geliyor..."şeklinde aldığı cevap nedense kızı rahatlatıyor...
Filmin diyalogları çok iyi, düşündürtücü...
Sert, otoriter, kusurları affetmeyen bir babalık sonrasındaki son durumu bu eski Reis'in...Artık her şeyi her kusuru, yanlışı, hatayı görse de hemen unutan biri...
Görüşmesine dahi izin vermediği oğlanla kızı gözünün önünde ekşi elmaların olduğu ağacın altında sırnaşabiliyor...
Filmin arka sesinin son sözleri bu hastalıkları iyi resmediyor:
" -Dün ve yarın; yani geçmiş ve gelecek yok...Tek bir an var o da şimdi..."
Son sahne Reis'in yeni mekanına taşınarak getirilen Ekşi Elma Ağacına derin derin bakması ile sonlanıyor..."-Tek an var o da Şimdi..." diyen arka ses eşliğinde...
Bu, hastalıkları tanımlayan bir ifade imiş gibi görünse de bize tüketim kültürünün ürettiği kitlelerin, sadece anı yaşamaya dönük tüketim çılgınlıklarını ve onu besleyen kültür endüstrisinin hokkabazlıklarını ve bunu oluşturmak için üretilen felsefeleri de hatırlatmalı...
Bugün, bilinçli(!), iradeli(!) olduğu düşünülen kitleler, dünü tüketip geleceği de yok sayarak gününü gün etmenin telaşında değil mi? Hedonizmin kitleselleştiği bu tüketim toplumunda, hal ve vaziyet, ekşi elma ağacına odaklanmış Reis'i hatırlatıyor...