Çıktılar uygulamaya yansıyacaktır

Lisans ve lisansüstü düzeyde eğitim-öğretim faaliyetlerinin devam ettiğini ve bunun yanı sıra bilimsel kongre, sempozyum, çalıştay ve paneller de düzenlediklerini kaydeden SUBÜ Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nevzat Mirzeoğlu, “Fakülte olarak üniversitemizin vizyonu doğrultusunda 4 bölümde lisans, yüksek lisans ve doktora programlarıyla 1.400 öğrenci, 50 akademik personel ve 16 idari personelle eğitim, öğretim, Ar-Ge ve topluma hizmet çalışmaları yürütüyoruz. Böyle bir kongreye ev sahipliği yapmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Zengin bir kongre içeriği hazırladık. Bilimsel anlamda katkı sağlayacak çıktılar ortaya konulacağına ve bunların uygulamada da etkisinin olacağına yürekten inanıyorum. Bu kongre, gelecekte gerçekleştireceğimiz diğer etkinlikler için bize önemli bir motivasyon sağlayacak” diye konuştu.

+1 Eğitim Modelimiz örnek oldu

Sporun bir bilim olarak ele alınmasının öneminin insan yaşamının kalitesi ve Türkiye’de her alandaki sportif faaliyetlerin gelişmesi üzerinden rahatlıkla okunabileceğini belirten SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, “Türkiye spora ilginin her zaman yoğun olduğu bir ülke oldu, ancak eskiden altyapı eksikliği büyük bir sorun teşkil ediyordu. Günümüzde ise altyapı sorununu büyük oranda çözmüş durumdayız ancak sporda ileri seviyedeki ülkeler işin bilimsel yönünü de çok üst seviyelere taşımış durumdalar. Kısa süre içerisinde ülkemizde bu anlamda da zihinsel bir dönüşüm yaşanacağına inanıyor ve esasında bunun izlerini belirli alanlarda görüyorum. Biz de SUBÜ olarak spora bilimsel anlamda katkı sağlamaya ve mantalitenin dönüşümünde öncü olmaya gayret ediyoruz. +1 Eğitim Modelimiz, Gençlik ve Spor Bakanlığımızın da örnek aldığı ve uygulamaya koyduğu bir model oldu. Türkiye’de ilk olarak SUBÜ Spor Bilimleri Fakültesi’nin 3 bölümünde uygulandı ve ülke çapında örnek haline geldi” ifadelerini kullandı.

Sosyal medya etkisi ciddi bir psikolojik faktör

Önem verdikleri bir diğer konu başlığının kalite olduğunun altını çizen Sarıbıyık, “Şu anda tüm bölümleri akredite olan Spor Bilimleri Fakültemiz yoluna emin adımlarla devam ediyor. Sporda da proje kültürünü benimseyerek çalışıyoruz. Bu bakımdan Spor Bilimleri Fakültemizde TÜBİTAK 1001’den yapılan özel çağrıya 14 proje başvurusunun aynı anda yapılması proje kültürünün yaygınlaştığının bir göstergesi. Tabii ki bu yönlerimiz milli sporcularımızın da tercihi olmamızı sağlıyor. Şu anda 100’ün üzerinde milli sporcumuz var. Akademik kongreler kuruluş misyonumuzda da var olduğu gibi; bilginin daha geniş çevrelere ulaşması ve uygulamaya dönebilmesi için önemli bilimsel etkinlikler. 

Sosyal medyanın yoğun bir şekilde kullanıldığı, medya etkisinin ve insanların doğrudan nüfuzunun arttığı bir çağda yaşıyor olmamız gerek bireysel olarak spor yapan insanlar için gerekse amatör ve profesyonel sporcular için türlü psikolojik baskıları da beraberinde getiriyor. Bugünkü kongrenin ‘spor ve sporcu psikolojisi’ üzerine de yoğunlaşacak olması bilimsel anlamda önemli veriler ortaya koyacaktır. Her birinize, değerli katkılarınız için ayrı ayrı teşekkürlerimi iletiyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.”