Halk arasında dolaşan, mantarlar konusundaki genellemelerin tümünün yanlış olduğunu aktaran Barutçiyan, şöyle konuştu: "Mantar toplayanlar arasında `Köylüler biliyor.` gibi bir söylem de var. Zehirlenmelerin yüzde 90`ı kırsaldan geliyor. Bilseler herhalde kendi kendilerini zehirlemezler.
Maalesef yenen, zehirli ya da öldürücü türleri birbirinden ayırt etmek için hiçbir geçerli metot, teknik, püf noktası, kısa yol diye bir şey yok. Mantarı bilimsel bir netlikle tanımlayıp güncel bir kaynaktan yenebilirliğini kontrol etmiyorsanız, kulaktan dolma bilgilerle mantarı tüketiyorsanız maalesef zehirlenme ihtimaliniz çok yüksek."
"Mantardan protein alamazsınız"
Mantarın bir protein deposu olduğunun düşünüldüğünü, bunun da yanlış bilgi olduğunu kaydeden Barutçiyan, şunları söyledi: "Mantarların sadece kıvamları ete benzediği için tarih boyunca protein deposu olarak görülmüşler.
Mantarların içinde tabii ki az miktarda da olsa protein var. Fakat bu proteinler insan vücudu tarafından özümsenmeyen türler. Yani `Et yerine mantar yiyorum.` derseniz sadece kendinizi kandırırsınız. Protein alamazsınız. Mantarlar sadece bazı vitaminler ve bazı mineraller açısından çok zengin bir besin kaynağı ama onun dışında pek bir besleyici özellikleri yok."