Uzmanlar şeker hastalığının belirtilerini , “Ağız kuruluğu, sık idrara çıkma, çok su içme, gece idrara çıkma, çok yemek yeme veya iştahsızlık, kilo kaybı ve halsizlik gibi klasik belirtilerin yanı sıra bulanık görme, tekrar eden mantar enfeksiyonları ve dirençli enfeksiyonlar gibi belirtiler de görülebilmektedir." şeklinde sıralıyor.
Diyabet, insülin salgısında veya hem salgısında hem de etkisindeki bozukluk sonucu oluşan ve kan şekeri yüksekliği ile ortaya çıkan metabolik bir hastalıktır. Diyabetin tanısında açlık kan şekeri, tokluk kan şekeri, şeker yükleme testleri kullanılmaktadır. Diyabet hastalarında kan şekeri 300'ün üzerinde olduğunda veya kan şekeri 65'in altına düştüğünde acil müdahale gerekmektedir. Diyabet hastalığının ameliyat dışında iyileşmesi mümkün değildir. Bu nedenle ameliyat kalıcı tedavi olarak uygulanmaktadır
Teknolojik gelişmeler diyabet hastalarında sürekli kan şekeri takibinde büyük kolaylık sağlamaya başlamış durumdadır. Ayrıca insülin pompaları da vücutta deri altına takılarak kontrolsüz Tip 1 diyabet hastalarının tedavisinde önemli rol oynamaktadır.
Diyabetin kontrol altına alınması için yaşam tarzında değişiklikler de yapılması gerekmektedir. Hastalıkla mücadele için; kilo verilmesi, glisemik indeksi düşük besinlerin tercih edilmesi, doymamış yağ asitlerinin olduğu besinlerin alınması ve fiziksel aktivitede bulunulması gerekmektedir. Diyabet tedavisinde insülin; ilaçlarla kontrol altına alınamayan diyabetlilerde kullanılmaktadır. Ayrıca kan şekerleri aşırı yüksek giden diyabet hastalarında şekerin zararlarından korunmak için yine insülin tedavisi verilir ve ilerleyen zamanlarda da uygun görülürse kesilebilir. Açlık şekerinin 100'ün altında; tokluk şekerinin 140'ın altında olması normal kabul edilmektedir.