USD 34,31
EUR 37,19
ALTIN 3.018,55
BIST100 8.885

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kabine Toplantısı'nın ardından önemli açıklamalarda bulundu

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde toplandı. Kabine Toplantısı'nın en önemli gündem maddesi, Rusya Ukrayna Savaşı oldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Kabine Toplantısı'nın ardından önemli açıklamalarda bulundu
28 Şubat 2022 | 20:19
Son Güncelleme:

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde toplandı. Kabine Toplantısı'nın en önemli gündem maddesi, Rusya Ukrayna Savaşı oldu. Ara buluculuk da dahil olmak üzere yeni atılacak adımların ele alındığı toplantıda, Rusya-Ukrayna krizinin dünya ve bölge ekonomisine etkisi de görüşüldü. Öte yandan gelen son dakika haberine göre; Kabine Toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu.

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

"28 Şubat gününün bizim yakın tarihimizde bir başka anlamı, sembolü daha vardır. O da 28 Şubat darbesidir. Türkiye 28 Şubat 1997 tarihinde 27 Mayıs 1960'la başlayan darbeler silsilesinin postmodern diye tabir edilen yeni bir yüzüyle tanışmıştır.

28 Şubat darbesi tarihimizin kara sayfalarından biri olarak tarihimize kazınmıştır. Darbe şakşakçıların desteği ile ortaya çıkan 28 Şubat vakası tüm benzer olaylar gibi zaman içinde milli irade tarafından elbette tasfiye edilmiştir. Türkiye'yi köken, mezhep, meşrep, siyasi görüş, hayat biçimi gibi fay hatlarına sıkıştıran müsebbipler yargıda hesabını vermiştir. 28 Şubat sürecinde yaptıklarının yanlarına kâr kalacağını düşünenlerin hesap günü gelip çattığında sergiledikleri pespayelik ibreti alemdir.

Daha sonra 27 Nisan, 15 Temmuz darbe girişiminin de milli irade tarafından adeta cevaplandırılarak adeta boğulmuş olması ülkemizde bir devrin kapandığının işaretidir. TSK artık darbe, cunta, bildiriyle değil sınırlarımızı korumadaki, sınır ötesi harekatlarındaki güçlü duruşu, başarıları ve etkisiyle gündem olmaktadır.

Ülkemizin son 1 asrında milli mücadele ve Kıbrıs Barış Harekatı sonrasındaki en büyük başarılar bu dönemde elde edilmiştir. Suriye'de, Libya'da, Karabağ ve işgal altındaki toprakları için mücadele eden Azerbaycan'ın yanında yer almamız ülkemizin ve TSK'nın tarihine altın harflerle geçen zaferlerdir.

Ordusu, devletinin ve milletinin emrinde olmayanların kendi içinde birlik, beraberliğini sağlayamayanların sonuçta hem istiklallerini hem geleceklerini kaybettikleri dönemde Türkiye siyasi, ekonomik, diplomatik olarak yükselen bir güç sıfatıyla dünyadaki yerini almıştır. Temennimiz darbe ve darbe girişimlerin siyasi ve sosyal ayağını teşkil eden kesimlerin aynı yerli, milli, sivil, vizyoner yaklaşıma kavuşmalarıdır. 15 Temmuz darbe girişimi gecesi, sonrasında yaşadıklarımız bu kesimlerin henüz demokratik olgunluğa ulaşamadıklarını ortaya koymuştur. İnsanlarımızın inancı ve değerleriyle mücadelesini aksi yöndeki tüm iddialar, beyan ve şovlarına rağmen bilinç altlarında hala sürdürenler var. Ellerine fırsat geçtiğinde neler yapabileceklerine ilişkin birçok emareye sıkça rastlıyoruz.

Her platformda 'Dünya 5'ten büyüktür', 'Daha adil bir dünya mümkün' diyerek bahsettiğimiz küresel çarpıklık her yerde yüzünü gösteriyor. Türkiye bölgesinde barışı huzuru, esenliği isteyen bir ülkedir. Bu tavrımızı her yerde her hadisede gösterdik.

MONTRÖ'YÜ KRİZİN ÖNÜNE GEÇMEK İÇİN KULLANACAĞIZ

Bugüne kadar 5 bin vatandaşımız Ukrayna topraklarından ayrılarak ülkemize ve diğer ülkelere geçmişti. Montrö Sözleşmesi'ni krizin önüne geçmek için kullanacağız.

Kendi milli çıkarlarımızdan elbette ödün vermeyeceğiz ama bölgesel ve küresel dengeleri de ihmal etmeyeceğiz. Bunun için ne Ukrayna'dan ne Rusya'dan vazgeçmeyeceğimizi söylüyoruz.

Milletimizin ihtiyacı ülkemizin istikametini 1900'lara döndürecek değil, 2053'lere çevirecek liderlerdir. Karadeniz'in kuzeyindeki selametle atlatacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Türkiye artık kendi politikalarını üretecek ve uygulayacak seviyeye gelmiş bir devlettir.

Başlattığımız ekonomik dönüşümün kur ve enflasyon üzerinde yol açtığı olumsuz etkilere rağmen kendi modelimizi başarıyla uyguluyoruz. Ülkemizde gezi olaylarından beri yaşanan hiçbir hadisenin doğal dinamiklerin ürünü olmadığı, Türkiye'nin önünü kesme amacı taşıdığı inkar edilemez bir gerçektir. Tüm terör örgütleri üzerimize salınmıştır. Bedeller ödedik, kayıplar verdik canımız acıdı ama hamdolsun asla yere kapaklanmadık. Asla hedeflerimizden şaşmadık. Her engeli aştık, her badirenin üstesinden geldik. Şimdi artık nihai aşamaya geçmek üzereyiz.

Yılın tamamını yüzde 11'lik büyüme ile kapattık. Ancak ekonomide üke ve millet olarak biraz daha sabra ihtiyacımız var.

Meskenler ile tarımsal sulamada kullanılan elektriğin KDV'si yüzde 18'den 8'e düşürüldü. Meskenlerde düşük tarife ise aylık kilovatsaate yükseltilmiştir.