Her fırsatta ve platformda bu ikiyüzlülüğü deşifre edeceklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Tabii bu süreçte tarihin doğru tarafında yer alan ülkeler de oldu. Onlarla her zaman beraber olacağız. İspanya, Norveç, Slovenya başta olmak üzere baskılarına rağmen ilkeli duruş sergileyen tüm ülkeleri soykırım cephesi karşısında insanlık cephesinde yer alan tüm halkları özellikle de vicdan sahibi üniversiteli gençleri yürekten tebrik ediyorum. Tam bir yıldır emperyalist güçlerin desteğini arkasına almış, işgal ordusu karşısında direnen Filistin'in yiğit evlatlarını toprağın üzerinde onursuzca yaşamaktansa toprağın altında şerefimle yatarım diyen bütün kahramanları bugün bir kez daha saygıyla selamlıyorum” diye konuştu.
İsrail'in vahşi saldırılarında şehit düşen Filistinli ve Lübnanlıları rahmetle yad ettiğini söyleyen Erdoğan, ”Filistin'in seçilmiş son başbakanı İsmail Heniye'ye ve kalleşçe şehit edilen Hamas’ın diğer mensuplarına Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Hamas'ın Gazze'de verdiği destansı mücadelenin aynı zamanda Türkiye için de olduğunu çok iyi biliyoruz. Filistin halkının soykırım şebekesi karşısında aynı zamanda insanlığı da, Müslümanların izzetini de savunduğunu çok ama çok iyi biliyoruz. Ülkemizde birileri Hamas'a terör örgütü iftirası atarken biz soykırımın ilk günlerinde hiç kimseden çekinmeden işte bunun için 'Hamas Filistin'in Kuvayı Milliye'sidir’ dedik. İlk gün nerede duruyorsak bir yıldır aynı yerde yalpalamadan, korkmadan, ürkmeden sapasağlam duruyoruz. İlk gün vatandaşlarımızı neye karşı uyarıyorsak bugün de aynı risklere dikkat çekiyoruz. Bir yıldır olduğu gibi bugün de biz herkes için barış herkes için özgür Filistin diyoruz” dedi.
“Filistinli kardeşlerimiz için hürriyet ve adalet istiyoruz. Allah'ın izniyle tek başımıza kalsak dahi atalarımızdan tevarüs ettiğimiz asil duruşumuzu asla bozmayacağız” ifadelerini kullanan Erdoğan, ”Zalimler karşısında susmayacak, zulme rıza göstermeyeceğiz. Hakikatlere haykırmaya cesaretle devam edeceğiz. Filistinli, Lübnanlı kardeşlerimize de buradan dayanışma mesajları gönderiyor, her zaman yanlarında olacağımızı hatırlatmak istiyorum. Yaklaşan kış mevsimi öncesinde gıda, barınma ve tıbbi malzeme başta olmak üzere insani yardımlarımızı arttıracağız. AK Parti'yi kurduğumuz günden itibaren Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında ülkemize ve milletimize hizmet mücadelesi veriyoruz. Bu yüce çatı altında Türkiye'nin sorunlarını çözmek milletimizin taleplerini karşılamak, en önemlisi de ülkemizde ekonomiyi, demokrasiyi, kardeşliği büyütmek için canla, başla gayret sarf ediyoruz. Bakınız bir toplumun huzurlu ve mutlu bir şekilde varlığını sürdürebilmesinin en başta gelen şartı devletin her bireyin güven, adalet ve ekonomik refah ihtiyacını karşılayabilmesidir. Tarih boyunca Türk devletlerini güçlü yapan hakimiyetleri altındaki farklı kesimlerden insanları asırlarca barış içinde yönetebilmelerini sağlayan en önemli husus işte bu ilkelere olan bağlılıklarıdır” açıklamasını yaptı.
Cumhuriyet tarihi boyunca da kimi dönemlerdeki sıkıntılı uygulamalara rağmen Demokrat Parti iktidarıyla birlikte bu ilkelerin daima gözetildiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “14 Ağustos 2001’de AK Parti'yi kurarken partimizin ismini bile bu ilkelere göre belirleyerek milletimize güvenliği, adaleti ve ekonomik kalkınmayı en üst seviyeye çıkarma sözü verdik. Karşılaştığımız tüm engellere, tüm zorluklara rağmen hamdolsun tüm bu konularda geçmişle kıyas dahi götürmez başarılara imza attık. Elbette bizim dönemimizde de bu başlıkların hayata geçirilmesinde kimi eksikler, hatta yanlışlar yaşanmış olabilir. Ancak her üç husustaki samimiyetimizi ve sözümüze bağlılığımızı kimse sorgulayamaz. Burada şu noktayı öncelikle vurgulamak isterim; biz her zaman kendi iç muhasebesini cesaretle yapan, nerede eksiğimiz varsa üzerine kararlılıkla giden bir kadroyuz. Toplumun nabzını tutma, millete kulak verme noktasında da rakiplerimize göre daima birkaç adım öndeyiz. Milletimizin beklentilerine cevap üretme irademiz halen çok güçlüdür” şeklinde konuştu.
"İnsanlarımızın sokakta, evinde, iş yerinde hiçbir endişe duymadan hayatını, güvenle sürdürebilmesini sağlamak için ne gerekiyorsa yapacağız"
Siyaset kurumunun asli görevinin de zamanla ortaya çıkan yeni meselelere çözüm bulmak olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son dönemde yaşanan kimi cinayetler ve müessif hadiseler üzülerek görüyoruz ki milletimizin kendini güvende hissetme ve adaletin tecellisi konusunda tereddüde düşmesine sebebiyet vermiştir. Ülkemizin 2018 yılından beri küresel siyasi gerilimlerin, Covid salgınının yol açtığı çok boyutlu krizlerin ve bölgemizde süregelen çatışmaların etkisiyle yaşadığı ekonomik sıkıntılar da bu tablonun bir parçasıdır. Milletin ülkeyi yönetme sorumluluğu yüklediği cumhurbaşkanı olarak kabinesiyle, Meclis grubuyla, parti yönetimiyle karşımızdaki bu fotoğrafı doğru okumak ve gereken tedbirleri almak en başta gelen vazifemizdir. Uyguladığımız ekonomi programıyla 6 yılın birikimi olan sıkıntıları çözme yolunda önemli mesafe katettik. İnşallah sene başından itibaren rahatlama, insanımızın günlük hayatına da net şekilde yansımaya başlayacaktır. Sınır güvenliğimiz konusunda hem terör örgütleriyle mücadele hem komşu ülkelerle ilişkiler hususunda gayet iyi bir seviyeye geldik. Toplumda güvenlik ve asayişin temini noktasında geçmişe ve birçok Avrupa ülkesine kıyasla çok iyi bir yerdeyiz. Son dönemde ardı ardına gelen bir polis memurumuzun şehit edilmesinden genç kızlarımızın vahşice katledilmelerine kadar bir dizi hadise milletimizde haklı bir tepkiye yol açmıştır. Onlarca kaydı olan kriminal tiplerin ellerini kollarını sallayarak ortalıkta dolaşması herkes gibi bizi de rahatsız ediyor. Pazartesi günü yaptığımız Merkez Yürütme Kurulu toplantımızda bu olayları enine boyuna değerlendirdik. Milletimizin sesine kulak vererek bu çerçevede bazı önemli adımlar atma kararı aldık. İnsanlarımızın sokakta, evinde, iş yerinde hiçbir endişe duymadan hayatını, güvenle sürdürebilmesini sağlamak için ne gerekiyorsa yapacağız. Emniyet teşkilatımız içinde bir zafiyet varsa neşteri vurup bunu gidereceğiz. Adalet sistemimizde tıkanıklık varsa, yanlışlık varsa neşteri vurup Allah'ın izniyle onu da çözüme kavuşturacağız. Medyada ve sosyal medyada suça özendirme, suçu teşvik etmede sorun Varsa gerekli müdahalede bulunacağız. Suçu önlemeden suçla ve suçlularla mücadeleye yargılamalardan infaz ve ıslah sistemimizde nerede boşluk varsa mutlaka hal yoluna koyacağız” dedi.