Gazze ve Filistin sadece kendi onurları için değil, aynı zamanda bizim için, tüm Müslümanlar, tüm insanlık için yiğitçe direniyor. Birkaç ülke dışında üzülerek söylüyorum, İslam dünyasından güçlü bir tepki yükselmiyor. Bu dağınıklığın da tarihe kaydedildiği unutulmamalıdır. Bizler öte dünyada yaptıklarımız kadar yapmadıklarımızın da hesabını vermekle mükellefiz. Müslümanların üzerine serpilmiş ölü toprağı hakkında başımızı iki elimizin arasına alıp hepimizin mutlaka tefekkür etmesi gerektiğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.
“Bu cendereden kurtulup felaha ve selamete ulaşmamızın yegane yolu hiç şüphesiz Kur’an’a ve sünnete bağlılıktan geçmektedir. Nur Dağı’na inen ilk vahiyden Resulü Ekrem’in Veda Hutbesi'ne kadar bizlere güç ve iman veren, ümit ve cesaret aşılayan, dar-ı dünyaya niçin geldiğimizi hatırlatan, asli kaynaklarımıza dönmek, kendimizi bu mizan üzere sığaya çekmek zorundayız” diyen Erdoğan, ”Ecdadın asırlar boyunca yaptığı gibi fikrimizi, zikrimizi, hayatımızı Kur’an ve sünnetin ışığıyla nurlandırmak, tüm yaşamımızı Ümmeti Muhammed’e yaraşır şekilde yeniden kurmak, kurgulamak, geliştirmek durumundayız. Evet, bizim hafızamız da, sermayemiz de, refikimiz de, yardımcımız da Kur’an-ı Kerim’dir.
Vicdanı, şefkati, merhameti, yetim, öksüz ve kimsesizleri koruyup gözetmeyi nasıl Kur’an’dan, sünnetten ve siretten talim ettiysek, müminler olarak zulüm ve zalimle mücadeleyi de, mücahede ruhunu da dirayeti, basireti ve metaneti de yine ilahi mesajlardan öğreneceğiz. Karanlıkları ancak İslam’ın nuruyla aydınlığa kavuşturacak, onun koruyucu ve kapsayıcı zırhını kuşanarak ruh köklerimizi İslam’la yeşeren toprakların gürül gürül akan ırmaklarıyla yeni baştan Allah’ın izniyle buluşturacağız.
Çünkü bizim Gazze’de yerle bir edilen evinin yıkıntıları içinde elinde tespih, kucağında Kur’an-ı Kerim’le şehit olan çocuklara borcumuz var. Kaldıkları çadırlarda siyonist canilerin bombalarıyla diri diri yanarak şahadete eren kardeşlerimize karşı sorumluluklarımız var. Zalime meydan okuyan, zulme boyun eğmeyen bu ümmetin vakar abidesi evlatlarına, kahramanlarına verdiğimiz sözümüz var. Afrika’nın en ücra köşelerinde ellerini semaya kaldırmış, yüzlerini Türkiye’ye dönmüş kardeşlerimize karşı mesuliyetlerimiz var” diye konuştu.