2. Brezilya
1990'lı yılların başında, Brezilya'da büyük bir satanist grup lideri olan Osvaldo Marcineiro, çocuklara yapılan işkenceler ve genç kurbanların öldürülmesiyle ilgili itiraflarda bulundu. İfadesine göre, satanist ritüeller sırasında çocuklar işkence gördü, vücut parçaları yendi ve bu süreçte pek çok genç çocuk katledildi. Bu vahşi eylemler, Brezilya makamlarını ve kamuoyunu derinden sarsan olaylardan biri oldu.
Bu olayla ilgili yapılan araştırmalar sırasında, tarikat üyelerinin evlerinde birçok kanıt bulundu. Polis baskınlarında, kayıtlar, silahlar, kapüşonlu pelerinler ve 100 satanist ritüelin kaydedildiği videolar ele geçirildi. Ayrıca, tarikatın lideri olarak kabul edilen Valentina de Andrade'nin yazdığı 200 sayfalık bir kitap da bulundu. Bu kitapta satanist öğretiler ve ritüeller detaylandırılıyordu.
Brezilya yetkilileri, bu tarikatın sadece yerel bir grup olmadığını, uluslararası düzeyde faaliyet gösteren şeytani örgütlerle bağlantısı olduğunu ileri sürdü. Bu olay, Brezilya'da satanizm ve çocuk istismarıyla ilgili büyük bir toplumsal travmaya neden oldu.
3. İrlanda
2007 yılında İrlanda'nın Dublin şehrindeki Ülke Koroner Mahkemesi'nde bir jüri, 30 yıl önce bıçaklanarak öldürülmüş bir bebeğin Cynthia Owen'ın kızı olduğuna oybirliğiyle karar verdi. İddialara göre bebek, büyükannesi tarafından öldürülmüştü. Cynthia Owen, bebeğin ölümüne ilişkin iddiaları reddetse de, polis bahçede kazı çalışmaları yaparak insan kalıntıları buldu. Bu olay, o dönemde İrlanda'da büyük yankı uyandırmış ve çocuk istismarıyla ilgili ciddi tartışmalara yol açmıştı.
4. İtalya
1998'de Emilia-Romagna'da yaşayan altı yetişkin, çocuklarını fuhuş yaptırdığı ve çocuk pornografisi ürettiği iddialarıyla tutuklandı. Çocuklar, kendilerinin şeytani ritüellere zorlandığını iddia etti. 2002 yılında Pescara'da dört kişi 'Satanizm ve pedofili' nedeniyle tutuklandı. Nisan 2007'de altı kişi Rignano Flaminio'da on beş çocuğa cinsel tacizde bulundukları için tutuklandı . Şüpheliler 'şeytani' ses tonları kullanarak çocukları cinsel eyleme zorlama ve bunu filme almakla suçlandı.
5. Güney Afrika
1990 yılında Güney Afrikalı seri katil Gert van Rooyen ve suç ortağı, birkaç genç kızın kaçırılması ve öldürülmesiyle suçlandı. Ancak, cesetler asla bulunamadı. Van Rooyen'in oğlu, 1991 yılında bir Zimbabwe'li kızın ölümünden sorumlu tutuldu. Aynı kişi, babasının kurbanlarının uluslararası çocuk pornografisi, kölelik ve satanist ritüellere karıştığını iddia etti, ancak bu iddiaları destekleyecek herhangi bir somut kanıt bulunamadı. Bu dava, dönemin en karanlık olaylarından biri olarak hala hatırlanmaktadır.