Metin Erksan’ın yönetmenliğini üstlendiği Türk sinemasının başyapıtlarından 1965 yapımı ‘Sevmek Zamanı’ film beyaz perdeye yansıtıldı. Prof. Dr. Süleyman Saim Tekcan ve Dr. Öğr. Üyesi Mesut Bostan, gösterim sonrası izleyicilerle söyleşide buluştu.
“Hiçbiri O’nun gibi olamadı”
Aynı zamanda 40 eserin de bugünkü sahibi olan Prof. Dr. Tekcan, hiçbir öğrencisinin İbrahim Enez kadar yeteneğe sahip olmadığını belirterek, “Bugün, Sakarya’da açılışını yapacağımız 40 eserden oluşan İbrahim Enez Sergisi, beni derinden heyecanlandırıyor. Hiçbir öğrencim İbrahim Enez gibi olamadı. Bu meslekte tanıdığım ve tanık olduğum en büyük ustalardan biri. Öyle ki, hiçbir öğrencim onun klasında bir afiş sanatçısı olamadı” dedi.
“Yalnızca bir aşk hikayesi değil…”
Dr. Öğr. Üyesi Mesut Bostan, “Sevmek Zamanı’ Türk sinemasında teması ve görsel diliyle ayrı bir yere sahiptir. Bir fotoğrafa âşık olma hikâyesi üzerinden derin bir aşk ve insan ilişkileri anlatılır. İstanbul’un o dönemde keşfedilmemiş saklı köşeleri, filmin en güçlü görsel unsurlarından biridir. Yönetmen Metin Erksan’ın sanat tarihi bilgisi ve derinliği, filmi yalnızca bir aşk hikâyesi değil, aynı zamanda bir İstanbul filmi haline getirir” ifadelerini kullandı.
“Özgün ve sıra dışı…”
Filmin hikayesinin çok iyi kurgulanmış olduğunu belirten Prof. Dr. Süleyman Saim Tekcan, “Sevmek Zamanı çok özel bir hikâye. Bir fotoğrafa âşık olma fikrini işliyor. Ne kadar özgün ve sıra dışı bir tema değil mi? Bugün baktığımda, bu film üzerinden sinema ve aşkın ne kadar derin bir bağ kurduğunu görüyorum. Belki zamanında bu hikâyeye farklı bir gözle bakmış olabilirim ama şimdi düşündüğümde, hikâyesinin ne denli enteresan olduğunu daha iyi anlıyorum” diye konuştu.