“Film sanatı kriz döneminde doğdu”
Gülşen, “Film sanatı 19. yüzyıl sonralarında buhran ortamında doğmuş bir sanattır. Buhran ortamındaki krizlerin içerisinde hayat bulması benim için çok önemlidir. Film sanatı bana göre eğlenilecek bir serüven değildir. Film sanatı bana göre bir hayat biçimidir” dedi.
“Düşünce olgunuz oluşacak”
8 hafta sürecek atölye derslerinin katılımcılara katkılarından bahseden Enver Gülşen şöyle dedi: “Önümüzdeki haftalarda bol bol film pasajları izleyeceğiz. Hepsi de dünya klasiklerinden önemli yönetmenlerin filmlerinden sahneler. Bu atölyeden büyük bir ihtimalle bir yönetmen olarak çıkmayacaksınız ama hepinizde film sanatı hakkında bir düşünce olgusu oluşacak” diye konuştu.
“Müthiş bir büyü”
Enver Gülşen insan ruhunun film sanatıyla ahengini anlatırken, “Bence film sanatı insanlığın eksik kalan ve unutulmuş olan şeylerin bulunduğu bir sanat dalı olarak düşünüyorum. Her film değerli olmayabilir. Bir filmi her izlediğinizde değişik anlamlar çıkartabilirsiniz. Bu da film sanatının, insan ruhuyla olan müthiş büyüsüdür” dedi.